Sait Gürsoy'un sunuculuğunu yaptığı Bloomberg HT TV'de yayınlanan programda Orhan Özbey, Sait Gürsoy'un sorularını yanıtladı.
Programında açılışında ilk olarak TEOG sistemini değerlendiren Özbey, TEOG sistemini son derece başarılı bulduğunu ifade ederek, "TEOG sistemiyle artık öğretmen az veya çok puan verdi olayı ortadan kalkıyor. Öğrencinin gerçekten temel eğitimi aldığını veya almadığını TEOG sınavı ile ölçebiliyoruz. Çünkü öğretmen kendi anlattığı bilgiyi kendi sorduğu sorularla ölçüyor ve kendi verdiği puanlarla öğrenciye 'başarılısın veya başarısızsın' diyebiliyor. Ama TEOG bu durumu ortadan kaldıran bir gelişme. TEOG ile hem öğretmen gerçek başarısını ölçüyor hem de öğrenci kendi başarısını görebiliyor. Ama TEOG sadece ortaokul son sınıfta olamamalı. 7. sınıfta, 6. sınıfta ve 5. sınıfta da uygulanmalı." dedi.
"Bilgi Her Halükarda Verilebilir Ama Yetenek Keşfedilmelidir"
Konuşmasının devamında üniversiteye giriş sistemi hakkında konuşan Özbey, "Lise de bittikten sonra yine öğrenci yeteneğine uygun bir üniversiteye yerleştirilmelidir. Bu sistem eğitim eşitsizliğini de ortadan kaldırıyor. İyi bir eğitim almış bir kişi nerede olursa olsun iyi bir üniversiteyi kazanabilir. Fakat bulunduğu şartlardan dolayı iyi bir eğitim alamamış bir öğrenci, iyi bir mimar olabilecekken üniversiteyi kazanamaz. Bu eğitim de eşitsizliği doğuruyor. Bunun için ortaokuldan sonra Türkiye genelinde öğrencilerin yetenek ve ilgi haritalarını çıkartarak her öğrenciyi başarıya ulaştırabilir, eğitim eşitsizliğini de ortadan kaldırabiliriz. Öğrenciye yetenek veremezsiniz ama bilgiyi verebilirsiniz. Bu yüzden bilgiye dayalı sınav sisteminden ziyade yeteneğe dayalı bir sistem olmalı ki öğrenci kendisinde bulunan yeteneği geliştirebilsin. Bilgi her halükarda verilebilir ama yetenek keşfedilmelidir."
"Öğrenciler Yeteneği Doğrultusunda Eğitim Görmeli"
Özbey "Öğrenciler ortaokul son sınıfta girecekleri testler ile yeteneklerini keşfederek kişiliklerine uygun meslekleri öğrenebilecekleri testler var. Biz Amerika'dan getirdiğimiz MAPP Kariyer Analizi Testi'ni uyguluyoruz öğrencilerimize. Kendilerine uygun meslek alanları seçilen öğrenciler o alanda eğitim görüp bu yeteneklerini geliştirmeliler. Mesela öğrenci sosyolog olacaksa artık integral konusunu öğrenmesine gerek yok. Ama biz mevcut sistemde; öğrenci mühendis olabilir, sosyolog, işletmeci gibi her şey olabilir diye tüm bilgileri vermeye çalışıyoruz. Eğitim sistemimizdeki yanlış burada. Çok iyi hukukçu olacak bir öğrenci şuanda tıp okuyor. Çok iyi mimar olacak bir öğrenci işletme okuyor. Yani öğrenciler yeteneği doğrultusunda eğitim görmüyorlar. Dolayısıyla yeteneği ile okuduğu bölüm birbirini desteklemiyor ve kişi mutlu olamıyor. Bu sebeple mezun olan birçok kişi mezun olduğu bölüm ile ilgili işi yapmıyor. "
"Mevcut Eğitim Müfredat Değiştirilmeli"
Sait Gürsoy'un "Özel okulların gelişmesindeki engeller nelerdir?" sorusu üzerine Özbey, "Bizim için en büyük engel bakanlığın belirlediği müfredat. Her hafta 30 saatlik ders verme zorunluluğumuz var. Biz bu saatin haricinde de başka bir şey veremiyoruz öğrencilerimize. Eğer bu müfredat azaltılırsa arta kalan zamanda inovasyon imkanımız olur. Özel okullar farklı bir şey yapacaksa zamanı ihtiyacı vardır. Bir başka engel ise lise son sınıftaki üniversiteye girişi sınavı. Bu da aynı şeklide bizi sınırlıyor. Mecburen ona yönelik bir çalışma yapmak zorundayız. Yapmak istediklerimizi ise bu sınavlara arta kalan zamanda yapmaya çalışıyoruz." sözleri ile mevcut müfredatın değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
"Öğretmenin Başarısı Öğrencinin Başarısıdır"
Özbey, "Şuandaki eğitimcilerin hepsinin başarı birer eğitimci olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü onlarda ilgi ve yeteneklerine göre mesleklerini seçmediler. Ama buna rağmen idealist öğretmenlerimiz var. Fakat bu idealist öğretmenlerimizle diğer öğretmenleri ayıran bir ayrım yok. Bu da idealist öğretmenin motivasyonunu düşürüp sıradanlaşmalarına sebep olabiliyor. Ama öğretmen, uzman öğretmen, baş öğretmen gibi unvanlar olsa, bu hedefler olsa ve öğretmenin başarısı da öğrencinin başarısı ile test edilse eğitimci kalitemiz yükselir." diyerek konuşmasını tamamladı.
Haber | Mehmet KAPAN | |
Editör | Mehmet KAPAN | |
Tarih | 19 Haziran 2015, Cuma 17:16 | |
Okunma | 2.997 defa okunmuş |
Henüz yorum yok, ilk yorumu yapmak ister misiniz?