1979 yılında üniversiteye hazırlık ve özel dershanecilik kulvarında faaliyete geçen grubun bir parçası olan Okyanus Kolejleri, eğitimin ülke ve topluma katkısına yürekten inanan, kurucu, yönetici ve öğretmenleriyle, özel okul alanına farklı bir vizyon getirmek için 2004 yılında ilk adımını atmıştır.

Avcılar Kampüsü ile başlayan Okyanus eğitim seferberliği, 2005’te Beylikdüzü Anaokulu, 2006’da Beylikdüzü, 2007’de Güneşli, 2010’da Bahçeşehir olmak üzere 5 kampüse ulaşmıştır. 2012 eğitim-öğretim yılında Solarkent Anaokulu Kampüsü’nü de bünyesine katacak olan Okyanus Kolejleri, önümüzdeki 5 yılda İstanbul’daki şube sayısını 10’a çıkartmayı planlarken, Türkiye’nin diğer şehirlerinde de kampüsler açarak bu nitelikli eğitim anlayışını yurt geneline yaymayı hedeflemektedir. “Öğrenmeyi Öğretmek” felsefesinden yola çıkarak, öğrencilerini geleceğe hazırlarken, bugünün bilgisini geleceklerine vizyon olarak yansıtmayı hedeflemektedir.

Kitaplara, kütüphanelere sığmayacak kadar çoğalan bilgi, bir parmak ucu hareketi ile ulaşılabilecek kadar yakınlaşmış, göz kırpma süresi kadar kısalmıştır. Bunun için geleceğin yetişkini olan öğrencilerini, yabancı dil alanında yetiştirerek dünya ile entegre olmasını kolaylaştıran okullarımızda, en ileri eğitim teknolojileri kullanılmaktadır.

Okullarımızın, fiziki yapıları ve sosyal etkinlikleri ile öğrencilerini kültürel, sanatsal ve sportif açıdan da geliştirerek sağlam kişilikli, özgüvenli bireyler olması için büyük gayret sarf edilmektedir. Kendini keşfetmiş, erdemli bir birey olarak ailesini, toplumun değerlerini tanıyan, çevresi ile iyi iletişim kurmayı öğrenen Okyanus Koleji Öğrencileri aynı zamanda doğa ve çevreye duyarlı bir nesil olarak yetiştirilmektedir.

Bu günün yetişkinleri, geçmişin çocuklarıydı. Toplumların, ülkelerine olumlu yada olumsuz katkıları, çocukluklarının eğitimleriyle doğrudan bağlantılı olduğu unutulmamalıdır. Her çocuk bir fidandır. Doğru ellerde ve iyi bir eğitim sistemi ile yetiştirildiklerinde, kendi geleceğine emin adımlarla ilerlerken, topluma ve ülkesine de büyük katkısı olacaktır.

Her şeyden önce eğitim sürecinde çocuğun mutlu edilmesi, kendini önemli ve değerli hissettirilmesi gerekir. Mutlu çocuk; öğrenmeye, anlamaya ve algılamaya açıktır. Bulunduğu ortamda mutsuz olan çocuğun öğrenmesi yavaşlar, algısı ve sezgileri azalır. Okullarımızın uzman eğitim kadrosu, çocukları mutlu edecek etkinlikler ile öğrenme düzeylerini yükseltmektedir.

Atatürk İlkeleri’ni özümsemiş, yeteneğini keşfetmiş, demokrasi kültürünü benimsemiş, akademik olarak iyi yetiştirilmiş, özgüvenli, mutlu öğrenciler, geleceğin mutlu bireyleri olarak ülkelerine, dünyaya barış ve refah getireceklerdir. Eğitime gönül veren herkese bu yolda başarılar dilerim.