Hayatın olağan akışı bozulunca pek çok şeye ara vermek gerekebiliyor. Ancak eğitim ara verileceklerden değil. Çünkü çocuklar ve gençler gelişimi her an yaşarken onlara “durun, hele bir bekleyin” demek mümkün değil. Onların bilişsel, duygusal, sosyal ve hatta bedensel gelişimi için eğitimin ekranlar aracılığıyla da olsa devam etmesi önemli.
Uzaktan eğitim, geçtiğimiz yıla kadar internet teknolojisinin sağladığı bir seçenekken, bir süredir yaşadığımız zorunlu koşullar nedeniyle gereklilik haline geldi. Öğretim kurumları da önemli bir sınav verdi. Eğitim teknolojisine ve öğretmenlerine yatırım yapan öğretim kurumları başarılı olurken diğerleri eksiklerini gördü ve umarız gidermeye çalışmaktalar.
Elbette bu sadece teknolojiyi kullanabilmekle ilgili değil. Örneğin radyo icat edildiğinde bunun okulları işlevsiz hale getireceğini söyleyenler olmuş. Ancak eğitimde duymanın yeterli olduğunu düşünerek hata etmişler. Çünkü duyarak, görerek ‘verilen’ eğitim bir noktaya kadar bilgilendirir. Kitle iletişim araçları olarak haberleşmeyi sağlarlar ama eğitime yetmezler.
Okulun tanımı değişti
İçinden geçtiğimiz salgın döneminde artık “okul” deyince akıllara sadece bir bina gelmiyor. Özellikle anne-babalar için “okul” yakından veya uzaktan çocuğunun bağlı olduğu, etkileşim içinde olduğu bir kültür anlaşılıyor. Ve bu kurumun niteliğini de sahip olduğu eğitim teknolojisinden başka oradaki insanlar belirliyor. Bu insanlar öğrencisini özleyen, derse sevinçle başlayan, öğrencisini takip eden, disiplinini koruyan, öğretmeyi sevdiği kadar öğrenmeyi de seven, yeni koşullara uyum becerisi olan, belirsizlikle baş edebilen ve öğrencisine cesaret veren öğretmenlerdir.
Özetle uzaktan eğitim sürecinde teknolojisi ve öğretmeni nitelikli olan kurumlar başarıyla yolculuğu devam ediyor.
Olumlu yanlarını da görürsek iyi olacak
Sosyalleşmenin oldukça sınırlandığı bu durumdan yetişkinler de çocuklar da memnun değiliz. Ancak olumsuzluklara baktığımız kadar olumlu şeyleri de görme alışkanlığı kazanırsak salgının getirdiği güçlüklerle baş etmemiz kolaylaşır diye düşünüyorum.
Bu açıdan öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde önemli kazanımlar elde etmesi mümkün.Bu kazanımlar eğitimci kafasıyla şöyle bir düşününce: Problem çözme, yaratıcılık, eleştirel düşünme, iletişim, uzaktan işbirliği, ekran-bilişim teknolojileri okuryazarlığı, esneklik, uyum, özdenetim, zaman yönetimi, planlama ve organize olma, üretkenlik, sorumluluk ilk akla gelenler.
Ne ilginçtir ki uzaktan eğitim sürecinin bu kazanımları tüm iş dünyasının 21. yüzyıl becerileri olarak ifade ettiği kavramların önemli bir bölümü. Ve çağdaş eğitim kurumları; uzaktan veya yakından bu becerileri kazandırmalı.
Biz yetişkinler içinde bulunduğumuz sürecin zorlayıcı koşullarının bizlere ve çocuklarımıza öğretmesine izin verirsek yakın geleceğimiz için değerli bir yatırım yapmakta olduğumuz göreceğiz.
Bora Serhat ÇELİK
Okyanus Kolejleri Lise PDR Bölüm Başkanı
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?