Söz mü? Öz mü?
Ne tuhaftır ki konuşmanın ve sözün bu kadar değersiz kaldığı bir toplumda sözü uygulamak neredeyse imkansız hale geldi.
Dil ve kültürel ozelliklerimiz ne kadar farklı olursa olsun ortak paydada buluşmanın yolu herkesin özüdür. Özümüz ise kişinin kalbinden geçer.
Peki, söze değil de öze dokunmak neden bu kadar önemlidir?
Bütün meslek gruplarının temeli insana dayanır. Öze dokunmak için kişinin penceresinden bakıp ayna gibi olmak gerekir. Ne tuhaftır ki kelime olarak bilinip uygulamada sıkıntı çekilen en önemli konulardan biri olan empati, hayatın her alanında merkezi bir çark sistemi ile insanların hayatlarında odak noktası haline gelmiştir.
Ama empati kurup kalbe dokunmak için tanımak gerekir.
Tanımak sadece fiziksel ya da ruhsal bilgi sahibi olmaktan çok karşındakinin gözüyle kısacası kalbiyle bakabilmektir. Mesleğimizin farklı olması önemli değildir. Bütün meslek gruplarında insani ilişkiler ve iletişim ön plandadır. Meslek gruplarının içerisinde ise en fazla doğru iletişim ve empatiye gerek olan meslek öğretmenlik ve onun ana teması olan eğitimdir. Öğretilen bilginin kalıcılığı ya da etkisi o kişinin penceresine doğru yansıtmayla gerçekleşir.
Peki, neden kelime olarak bildiğimiz empatiyi eğitimde tam anlamıyla uygulamada sıkıntı çekiyoruz. Yapılan işin veya mesleğin önemi sadece kağıt parçasından ibaret değildir. Eğer bizler eğitimin baş müdavimleriysek neden söze dokunurken öze dokunamayız ya da dokunmayız.
Bu kadar mı zor empati kurmak, söze değil de öze dokunmak…
Aslında zor olan hayatımızdaki her şeyin temeli anlayış üzerine kuruluyken bizim her şeyi yüzeysel algılamamız.
Gizem YILMAZ
Bilişim Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?