Değerler eğitimini kendi değerleriyle zenginleştiren tüm öğretmenlere…..
’’Sadece öğreten olmak mı istediğin? Yoksa yüreklere dokunan, iz bırakan yıllar geçse de unutulmayan mı? Hangisi sen seç öğretmenim.
Henüz 5 yaşındayken tanıştım seninle, annem beni sana emanet etti, biliyordu ki sen bana gözün gibi bakarsın. İlkokul, ortaokul, lise derken yıllar geçti ve sen hep benimleydin.
İsmin değişti öğretmenim, senin adınla başlayan serüvenime nice değerler eklendi yıllar içinde, bense büyüdüm çabucak. Değişmeyen tek şey annemin tereddütsüz sana olan güveni, beni taşıdığın yere olan inancıydı belki de…
O yüzden her yılın ilk Eylül’ünde sana emanet etti beni.
Öğretmenim biliyor musun? Ben ilk sende gördüm çocuğu olmadan da insanın anneliği kıyafet gibi giyinebildiğini, en güzel kıyafetini giyinip bizleri selamladığın her sabah, kanına bağ olmayan çocuklara nasıl da şefkatle bakılabildiğini ilk sende yaşadım. Evimde bana adaleti, sevgiyi, hoşgörüyü anlatmışlardı oysa. Bense tüm bu duyguları seni örnek alarak deneyimledim. Sahip olduğumuz hatta senin deyiminle sahip olmak zorunda olduğumuz değerler ilk kez sen anlatınca vücut buldu zihnimde... Önce fikirlerime sonra da hayata somut anlamlar yüklendi sayende.
Önce paylaşmayı öğrendim, farklıydı annemin anlattıklarından, öğrendim ki insanlar karşılıksız da paylaşabilirmiş sevgilerini, iyiliklerini ve en çok da merhametlerini dostlarıyla.
Öğrendim ki sevgi eğitildikçe kök salan bir ağaçtan farksızmış. Yüksek sesle okunan şarkılar kadar uçsuz bucaksızmış mutluluğun tanımı, güneş kırmızı, gök yeşil, bulutlarsa mor olabilirmiş hayal edilince..
Ben kendimi ilk sen olduğumu hayal etmeyi öğrendiğimde tanıdım.
Kendi sesimi susturup, sessizce bağıranları ve yardım dilenenleri duymayı öğrendim sonra,
Eleştirilmenin insani değerleri yitirmeden kimlikleri güçlendirebildiğini öğrendim. Biliyor musun öğretmenim bende olandan daha güzel bir kaleme sahip olamadığım için ağlayıp arkadaşımı kıskanmak yerine, ayakları çıplak soğukta yaşamak için direnen çocukları görmeyi de öğrendim.
Ve herkes gibi acıyarak da olsa bende büyüdüm. Çoğu gün gözlerin mutsuzluktan titrerken bize nasıl maskelerle ders anlatmaya devam ettiğini dahası onca maske ve gerçekliğin içinde bize kocaman gelen onca küçük derdi nasıl da sabırla dinlediğini…
Öğretmenim, hayatıma türlü insan girdi yıllar içinde kimilerini unuttu sildi hafızam, kimileri ise onca değersizliğin içinde değerleriyle hatırlanmayı hak ettiler. Ben de senden edindiğim tüm değerler adına zihnimde sana dair yeni portreler şekillendirdim. Yüzleri değişti ve sesleri bazılarının, bazılarınınsa isimleri dedim ya.
Kazandırdığın tüm değerler adına şimdi 30 yaşını doldurmuş küçücük bir çocuk edasıyla sesleniyorum sana. Bugün daha da iyi anlıyorum… Neden Hayat Bilgisi… Neden Sosyal Bilgiler….. ve neden Değerler Eğitimi.
Zeynep Fulden SERİ
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?