Okyanus Koleji - Kolej, Özel Okul, Ana okulu, ilkokul, ortaokul, Lise | Şoför Bey Burada İnebilir miyim?
Şoför Bey Burada İnebilir miyim?
Şoför Bey Burada İnebilir miyim?

Kariyer Seçiminde Doğru Adımlar Atmanın Önemi


Alice: Buradan gitmek için bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misin?

Cheshire Kedisi: Nereye gitmen konusunda iyi bir anlaşamaya bağlı bu.

Alice: Neresi olduğunun önemi yok!

Cheshire Kedisi: O zaman hangi yol olduğunun da bir önemi yok.

ALİCE HARİKALAR DİYARINDA

Hayatta aldığımız tüm kararlar yaptığımız seçimler doğrultusunda oluşur ve her seçim bir vazgeçişi mecburi bırakır. Peki, seçtiğimiz yolu nasıl belirleriz? Kişilik özelliklerimiz, ailemizin beklentileri, çevresel faktörler, toplumsal yapı vb. tüm bunlar hayattaki yolları belirlememizde etmen oluştururken amaç ve beklentilerimizi karşılamaya çalışırız. İnsan ömrünün ortalama 70-80 yıl olduğunu düşünürsek bu sayının yaklaşık yarısı uyku ile geçmektedir.

Bebeklik ve yaşam hakkında irade sahibi olma seviyesini düşünürsek aslında insanoğlunun 20 yıl yaşadığını kabul edilebiliriz. Tüm sermayemiz bu 20 yıl içindir. Tüm bu çaba ve yol kendimize ait bir yol bulmak için vardır. Türkiye’deki eğitim sistemi ve hayatı idame ettirme amacında bu yol ise araçtır. Anne ve babalar ise bu yolda çocuklar için ilk rehberlik eden kişiler ise bu rolünde ne kadar başarılı?

Her toplumun aile kuramı ve çocuk yetiştirme biçimleri o toplumun dinamizmine bağlı olarak değişmekte. Son yıllarda ilerleyen teknoloji ile değişen hayat biçimleri tabiî ki gençlerin gelişim döneminin her aşamasını etkiliyor. Toplumsal değerler bu ve buna benzer kavramlarla değişirken düşünce biçimleri de üniversite algısını yönetmeye başlıyor. Üniversite mezunu olmak ya da olmamak! Sistem, bütün mesele bu diye dayatıyor. Prof. Dr. Kadir Özen bu dayatmaya “rütbe” adını veriyor. “Toplumsal değerler ve düşünce biçimleri üniversitesi diplomasına bir tür rütbe anlamı yüklemektedir. Üniversite mezunu olup olmamak en alt rütbedir”. Üniversite ve bölüm seçimleri bu paralelde yine sistemin dayatması ile ortaya çıkıyor.

Toplumsal onayı almak için sistemin istek ve buyruklarına uyulması şart. Tüm bunlardan dolayı bireyin, kendi hedeflerine sahip çıkması büyük bir cesaret ve olgun bir danışmanlık desteğiyle ortaya çıkabiliyor. Özel bir firmanın, 11 bin 350 çalışan arasında yaptığı memnuniyet anketinde, “Şu anda çalışmakta olduğunuz işinizden memnun musunuz?” sorusuna verilen cevaplarda, katılımcıların yüzde 72'si işini değiştirmeyi düşünürken, sadece yüzde 16'sı işinden memnun. Meslek tercihlerinin kısır bir döngü içinde ve olabildiğince uygulamadan yoksun bir şekilde ilerlemesi anket sonucunda olduğu gibi mutsuz bireyler ile sonuçlanmaktadır.

Türkiye’de yolunu çizemeyen, hangi yolu seçmek istediğini bilemeyen bir yığın mutsuz insan yetiştirilmekte. Mutsuzlukla, akademik başarı arasında tam bir paralellik bulunmasa da aklıma şu soru geliyor. Lise 4. Sınıf öğrencisi, ilkokul birinci sınıftan itibaren 12 yıl boyunca görmüş olduğu matematik sorusunu neden yapamaz?

Öncelikle bazı istatistik verilere bakalım.

        ÖSYM Sınavlar

Sınava giren aday sayısı

   180 barajını geçen

     Matematik Neti

1998 ÖSS

1 318 000

500 000

(86 Soru) 12 Net

2010 YGS

1 487 000

1 233 000

(40 Soru) 11 Net

2016 YGS

2 117 000

1 600 000

(40 Soru)  7  Net

 

Tabloda 1998, 2010 ve 2016 yılları üniversitesi sınavlarına ait netleri görmekteyiz. 40 sorudan oluşan Matematik sorularının %70’i ise “kolay” diye nitelendirilmekte. Ancak sınavlara yüklenen anlam neticesinde; çevre, kişi üzerine salgıladığı “kaygı” ile adeta bir kapan gibi sınavda kişinin başarısızlıkla damgalanmasına sebep oluyor. Bu işte bir yanlışlık var! Meslek edindirme aracı olarak ÖSYM sınavları, bireyin amacına ulaşmadaki işlevini ne kadar yerine getiriyor?

“Meslek Seç(eme)me”

Dünyada tanımlanan meslek sayısının yaklaşık 42 bin olduğu bilinmekte,  Türkiye’de ise 500 mesleğin varlığından söz edilmektedir. İstihdam oranları ve arz talebe göre bu 500 mesleğin aktif olmadığını söyleyebiliriz. Her yıl ÖSYM’nin belirlemiş olduğu sistem aracılığıyla pek çok aday üniversite sürecine dahil olmak için çabalarken 500 mesleğin içinden sağlıklı bir bölüm tercihi yapmak zorlaşıyor.

TÜİK verilerine göre “Türkiye'nin iş gücünün 5 milyon 388 binlik kısmını yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturuyor”, “ İşsizler arasında 557 bin üniversite mezunu bulunuyor”. 

Son olarak, Eğitimci Dr. Özgür Bolat’ın 10 Nisan 2013’teki köşe yazısında yer alan bir anekdotla devam edelim:

Yale Üniversitesi araştırmacılarından Prof. Amy Wrzesniewski, 1997 yılında insanların mesleklere karşı tutumlarını araştırıyor. Araştırma sonucunda öğreniyor ki bir işe karşı insanların üç farklı tutumu olabiliyor: yaptığı işi meslek olarak görmek, kariyer olarak görmek ve ulvi bir çağrı olarak görmek.

Türkiye’de refah seviyesinin yüksek olmamasının sebeplerinden biri de bu olabilir mi? Gençlerin istemediği mesleklere yönlendirilmesi daha doğrusu hangi mesleğe uygun olup olmadığını keşfedememesi… Tam da bu sebeple; Okyanus Kolejleri olarak itiraz etmekte ve itirazımızı “Gelecekte Bir Gün Meslekte İlk Gün”, “MAPP Kariyer Analizi”, “Kariyer Kulüpleri” uygulamaları ile ete kemiğe büründürmekteyiz. Dolayısıyla yalın bir itiraz değil, alternatifi ve önerisi olan bir eğitim formatını benimsemiş durumdayız.

Eğitim sisteminin değiştirilmesinden ziyade eğitimciler olarak gençlerin seçimlerinde somut örnekler oluşturdukça bu sorulara cevapların geleceğini unutmamamız gerekir.

 

KAYNAKÇA

ÖZEN, Kadir. (2014). Kaygı- Sınanma Duygusuyla Baş Edebilme, İstanbul, Sistem Yayıncılık.

BOLAT, Özgür. (10.04.2013). Sevdiğin İşi Yapmak Mı Yaptığın İşi Sevmek Mi?, Hürriyet Gazetesi.

Dünyada 42 Bin, Türkiye’de 500 Meslek Var. (15.12.2006). Memurlar.Net.

Hangi Bölümde Ne Kadar Üniversiteli İşsiz Var?. (07.03.2014). Memurlar. Net

 

Hale ÖĞDÜ

 


  • Paylaş

Lise 6514 5 14 Aralık 2016, Çarşamba

E-Bülten Üyeliği
Yorumunuzu Yazınız
Yorumlar
Zeynep Doğan Balcan / 14 Aralık 2016, Çarşamba 20:14
O kadar haklısınız ki Hale hocam, ellerinize saglık bu yazı icin... Çocuklarımızı o kadar ezberci bir sistemde yetiştiriyoruz ki halbuki onlara sorgulamayı, eleştirmeyi, farkında olmayı öğretebilsek...An da kalmayı öğretip kaygılarından kurtarabilsek ne kadar güzel olurdu...sevgiler...
Ömer Açıkyürek / 15 Aralık 2016, Perşembe 15:21
Hale Hanım,
Kariyer yolculuğunda öğrencilere yol gösteren süper bir yazı.MAPP Kariyer Testi ile ilgili yazıyı da okumakta fayda var
Linki : http://www.okyanuskoleji.k12.tr/s/okyanus-ta-egitim/lise/mapp
Kaleminize sağlık
Hale Öğdü / 21 Aralık 2016, Çarşamba 17:20
Sayın Ömer Hocam ve Zeynep Hocam çok teşekkür ederim, yararlı olabilirse ne mutlu. Hayatı yaşanılır kılan doğru adımlar atmak bu yolda öğrencilerimize destek olmak görevimiz, geleceğimiz için.
Çiğdem Karaçay / 21 Aralık 2016, Çarşamba 22:04
Bugün mesleğini bilinçle seçen gençler, geleceğin mutlu ve başarılı işkadınları ve işadamları olacaklar. Kariyer konusunda istatiksel bilgilerle desteklenmiş başarılı bir yazı. Ellerinize sağlık.
Öznur tübey / 21 Aralık 2016, Çarşamba 22:58
Sevgili hale hocam ;
Muhteşem bir yazı olmuş.
Sizin gibi eğitimciler var olduğu sürece kendinden emin ve farkındalığı olan bir nesil çoğalacaktır. Yüreğinize emeğinize sağlık.
Sevgiler..
FORMU DOLDURUN
KAYIT VE ÜCRET İÇİN
SİZE HEMEN DÖNELİM

Arama

Kişisel Verilerin Korunması Politikası - Çerez Politikası - Çerez Ayarları