Sınav Dönemi Ebeveynlerin Çocuklarına Nasıl Yaklaşmaları Gerekir?
Sınavlara hazırlık sürecinde hem öğrenciler hem anne babalar çok yoğun bir kaygı yaşamaktadırlar. Bu durumla başa çıkamayan aile bireyleri arasında çatışmalar başlar ve iletişimin çok önemli olduğu bu dönemde ciddi sorunlar baş gösterir.
Kaygı sandığımızın aksine sınavlarda başarılı olmamızı kötü etkileyen bir durum değildir. Belirli ölçüdeki kaygı öğrencinin sınavın farkına varması, başarılı olmak için çaba sarf etmesi için itici güçtür. Fakat dozu kaçırılan kaygı hali başarısızlığa açılan kapının anahtarıdır. Öğrencideki kaygı düzeyini etkileyen en önemli unsur anne babadır. Tabi ki de her anne baba da olduğu gibi çocuğunun başarılı olması, iyi bir eğitim alması oldukça doğal bir istektir. Fakat öğrenciyi aşağılayan, yaptıklarından asla memnun olmayan baskıcı aile, memnuniyetsiz aile en büyük engeldir. Bu öyle büyük bir engeldir ki sadece sınav döneminde değil çocuğun ileriki yaşantısında ailesinden soğumasına iletişim kurmak istememesine sebep olur. Çünkü yaş itibariyle böyle önemli dönüm noktalarını anne baba desteği almadan sağlıklı bir şekilde atlatamazlar. Ailelerin gösterdiği bu baskıcı tutumun nedeni ya başaramazsa? Endişesidir.
Unutmayalım ki kaygı bulaşıcıdır ve sizin kaygılı tavırlarınızı gören öğrencinin kaygı düzeyi artacak üzerinde kurduğunuz baskıyla çoğalacak ve en sonunda sınava girdiğinde yapabileceklerini bile yapamayacak hale gelecektir. Çünkü kafasında sürekli sizin kurduğunuz baskı engelleyici öğe olacaktır. Bu sebeple öncelikle kendi kaygımızı düzenlemeli, çocuğumuza güvenmeli onun üzerinde baskı kuracak tutumlar sergilememeliyiz.
Öğrencimizi sürekli sorgulayan (Bu sefer kaç yanlış yaptın? ), inciten ( Zaten senden bir şey beklemek hata!), kıyaslayan (Arkadaşların kaç net yaptı? ), zor durumda bırakan ( Ben senin için neler yapıyorum, senin aldığın puanlara bak !), gibi davranışlarda kesinlikle bulunmamalıyız. Bu yaklaşımları sergilemek yerine önümüzdeki önemli süreci birlik içerisinde, çocuklarımızı anlamaya çalışarak atlatmaya çalışmalıyız.
Çocuklarımızın her şeyden önce sevgiye ihtiyaç duyduklarını unutmamalıyız.Tabi ki sevgi ortamında bunları yapmamız demek tüm ailenin her şeyden feragat edip çocuk için el pençe beklemesi demek değil. Öğrenci ders çalışabilsin diye iş bırakan anneler, seyahat programı yapamayan aileler, evdeki iletişimi sıfıra indirenler, eve misafir bile kabul etmeyenler çocuğunu tıpkı dış dünyadan yalıtılmış ortamda sınava hazırlanması istemek kesinlikle yanlıştır. Böyle bir durum öğrencinin kendisini hayatı boyunca size karşı suçlu hissetmesine, hiçbir zaman kendi sorumluluklarını alamamasına sebep olur. Halbuki bu zaman öğrencimizin sorumluklarını bilmesi gereken zamandır. Bu tutum öğrencide öz güven oluşmasını engeller. Çünkü kendi geleceğini kendi belirlemeli ve bunu yaparken de sizin ona destek olduğunuzu bilmelidir.
Sınava hazırlık sürecinde; işbirliği, sorumluluk, sevgi, huzurlu bir ortam, oluşabilecek her duruma önceden hazırlıklı olmak, üstün beklentiler oluşturmamak(çocuğumuzun gerçekten yapabileceğini beklemek ), güvenmek en önemli temel taşlarıdır. Bu taşları lütfen yanımızdan ayırmayalım..
Sevgi dolu sınav hazırlık süreci dilerim...
Yıldız ÖZGÜR GÜREL