Hayatımızın nerdeyse her evresinde karşımıza çıkan sayılar ile tanışmamız 3,4 yaşlarında olmuştur. ”Sen kaç yaşındasın?“ ,“Hadi sayıları sayalım.” soruları ile öğrenmeye başlayıp sonra okul yıllarımızda matematik dersi ile sayıları gerçek anlamıyla öğrenip, özelliklerini kavradık. Matematik dersleri; öğrenim hayatımızın her senesinde çıktı karşımıza ama hiç düşündük mü matematiğin aslında hayatımızın neresinde olduğunu ? Öğrencilerimizin en çok yakındığı konu budur. Biz matematiği hayatımızın neresinde kullanıyoruz? Ya da bir öğretmen olarak şunu sormalıyım ki sadece ders midir matematik?
Aslında matematik sayıların içinde kaybolduğumuz dünyasıdır. Sayılar hayatımızın her alanında öncelikle günlük hayatımızda; market hesabı yapmakta ,saatleri öğrenmekte belki de ama bu kadar değil elbette.Matematik kendi dünyamızda her zaman bizimle olan bir bilim. Öyle olmasa matematiğin trigonometri formüllerini unutabiliriz ama sayıları, hangi yılda olduğumuzu , peki yaşımızı ya da yıldönümlerini unutamayız. Neden insanoğlu herşeyi sayılara döküyor ? Hayat her insan için, uzun gibi görünen aslında hemen geçen bir serüven. Kimin öğretmen kiminin mimar yani kimin hangi meslek grubunda olacağını doğduğumuzda ya da belirli bir yaşa gelene kadar bilemeyiz. Ama sayılarla matematik bilimiyle yavaş yavaş şekilleniyoruz farkında olmadan. Tabii ki sadece matematikle olabilecek birşey değil. Matematiği sevmek, onunla uğraşmak insan merağı ve azmiyle birleşince her şey yapılabilir. Sayılar insanı içinde kaybolduğu bir dünya demiştim peki neden ? Sonsuz sayılar yok mu? Her zaman bilmediğimiz her yaşımızda bu da varmış dediğimiz oluyor. Ne kadar ilginçtir ki, bir formül onca işlem yapmadan bizi sonuca ulaştırıyor yada bir teorem her sayı için aynı sonucu verebiliyor.Bu da yetmediği gibi sayılar gizli kalmış birçok bilgiyi, bilimi yüzüstüne çıkartıyor. İnsanlar saatler, aylarca hatta senelerce bir formülle bıkmadan uğraşıp sonuca varıyor. Saçma gibi görünse de o insanlar olmasa hayatımız şuan olduğu gibi renkli olamayacaktı. Ellerimizden düşmeyen telefonlar , bir tuşla her bilgiye ulaşabileceğimiz internetin hayatımızı kolaylaştırması tesadüf değil ki. Programlar yazıp kodlama ile matematiksel işlemlerle arkada bizim hayatımızı kolaylaştırmak için uğraşan birçok insan var. Tek bu alanda değil üstelik her yerde matematik: yollarda, evlerde uçaklarda, kitaplarda… Her yerde sayılar bizi isteğimize, hedefimize ulaştırmak için bir aracı konumunda. Hangi alanda olursa olsun başarıya ulaşmak için sınavlar verip gereken notları almamız gibi.İşte bundandır öğretim hayatımızın her senesinde matematik dersi görmemiz . Her sene üstüne kata kata yeni bilgiler keşfetmemiz. Biz öğretmenler öğrencilerimizin konuyu kavramasını isteriz, öğrenciler ise notunun yüksek olmasını sınavları yüksek not ilegeçmeyi ister. Aslında sevmeliyiz matematiği, uğraşmalıyız, sorgulamayız. Çünkü ; unutmamamız lazım kimin dahi, kiminin bilim adamı, kiminin o televizyonlarda gördüğümüz inanılmaz projelerin sahibi kişiler olabileceği belli değil. Bizim matematiğe olan sevgimiz ve merak duygumuz ile bilimle uğraşan bir birey yada çok başarlı bir mühendis olmamız kolaylaşıyor. İnsan öğrenen, öğrenmekten vazgeçmeyen yeni şeylere açık olan bir varlıktır.Hele ki her bilgiye kolaylıkla ulaşılabilir olduğumuz bu yüzyılda bunu değerlendirmemek ,araştırmamak ,sayılarımızın dünyasında kaybolmamak hiç olmaması gereken bir şey değil mi?
Bundan bir kaç sene sonra belki de hayatımızı daha da kolaylaştıran birçok şey olacaktır. Her zaman gülümseten, hayal gibi gelen, arabalar uçabilir, ışınlanabiliriz. Belki de bunları yaşıyor olacağız.Bu gülümsetse de yüzümüzü bizim hayatımızı kolaylaştıran o şey belki de senin projen olur belki de sensin sayılarla saatlerini harcayıp keşfeden. Keşfedip başarıyı yakalayan SENSİN'dir.
İşte bu yüzdendir tek ders değildir MATEMATİK içinde birçok bilimi doğurandır.
Kendi dünyanda sayılar içinde kaybolup, içindeki mücevheri bulman dileğiyle…
BETÜL BABAOĞLU
LİSE MATEMATİK ÖĞRETMENİ
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?