Malver "kültür yaşayış ve düşünüş tarzımızda. günlük ilişkilerimizde, sanatta. edebiyatta, sevinç ve eğlencelerimizde, tabiatımızın ve mizacın ifadesidir." diyerek sanatı bir kültür ve fikir ürünü olarak tanıtır. Kültürün özel bir alanı olarak sanat; imgeler aracılığıyla gerçekliğin yeniden üretilmesidir.
Bu üretme işinde ise, yönlendirme ve bilgilendirme açısından, "Sanat eğitimi" önemli etkendir. İnsanın kendini yönlendirmesi ve zenginleştirmesi için yeni bir bütün olarak gelişmesi, ancak sanatsal çabalarla yakalanabilir. Sanat alanında deneyimimiz yoksa, hala dünyamız sınırlıdır.
‘’Sanat Eğitiminin kazandırdıkları:
1-Grup olarak yapılan dans, drama aktiviteleri, çocukların sosyal becerilerini güçlendiriyor.
2- Şarkı söylemek, şiir okumak, rol yapmak, çocukların hafızalarını güçlendiriyor,
3-Karar vermek, denemek, seçmek gibi becerilerin gelişmesine yardım ediyor.
4-Yaratıcılığı besliyor.
5-Sanatla uğraşırken yaratıcılığı beslenen çocuklar, risk almayı öğreniyor ve bu onların yeni şeyler icat etmesini sağlıyor.
6-Tiyatro ile uğraşan çocuklarda özgüven, empati ve hoşgörü gelişiyor.
7-Hayal gücünü ve kritik düşünmeyi geliştiriyor.
8-Problem çözme becerilerini güçlendiriyor.
9-Okul başarısını genel olarak artırıyor.
10-Öz-disiplini geliştiriyor.
11-Sorumluluk öğretiyor.
12-Farklı kültürlerin ve geleneklerin varlığının farkına varmasını, başkalarının bakış açısına saygı duymayı öğretiyor.
13-El becerilerinin gelişmesine yardım ediyor.
14-Hafızayı güçlendiriyor.
15-Öğrenmeyi kolaylaştırıyor.
16-Çocuğun kendini ifade etmesine yardım ediyor.
17-Müzikle uğraşan bir çocuk, duyularını, kaslarını ve beynini aynı anda kullanmayı öğreniyor.
18-Tiyatro ile ilgilenen çocukların dil gelişimleri daha ileride oluyor.
19-Günde 1 saat müzik dinlemek bile beynin yapısında olumlu değişikliklere neden oluyor.
20-Dans, çocukların motor becerilerinin gelişmesine yardım ediyor.
21-Sadece yönergeleri takip eden çocuklar olarak değil, yeni öneriler getirebilen, önerileri iyileştirebilen çocuklar olarak yetişiyorlar.
22-Şiir, hikaye yazmak gibi alanlarda daha başarılı oluyorlar.
23-2-9 yaşları arasındaki çocuklar müzikle ilgilendiğinde, dil gelişimleri yaşıtlarına göre daha ileri oluyor.
24-Dil gelişimi ileri olan çocukların sosyal becerileri bundan olumlu etkilendiği için, sosyal olarak da daha gelişmiş oluyorlar.
25-Müzisyenlerin beyinleri müzikle uğraşmayanlara göre farklı çalışıyor çünkü müzik yaparken veya bir enstrüman çalarken beynin daha fazla bölgeleri kullanılıyor.
26-Beynin müzikle uğraşırken edindiği kazanımların, mühendislik, matematik ve bilgisayar alanlarında ortaya çıkan problemleri çözmede katkısı var.
27-Müzik, odaklanma becerilerine yardım ediyor ve bu test çözerken faydalı oluyor.
28-Müzik çocukları mutlu yapıyor.
29-Sanatın değişik kollarıyla uğraşan çocuklar, ilginç buluşlara, daha önce düşünülmemiş bir iş başlatmaya daha yatkın oluyorlar.
30-Sadece sanatla uğraşan değil, müzelere giderek sanatı takip eden öğrencilerin de düşünce yapıları farklılaşıyor, daha fazla sosyal tolerans göstermeyi öğreniyorlar.
31- Japonya, Macaristan ve Hollanda gibi sanat ve müzik eğitiminin zorunlu olduğu ülkeler, matematik ve bilim skorlarının da sürekli olarak en yüksek sıralarda olduğu ülkeler. Sonuç olarak:
‘’ Sanat Eğitimi alan bireyler fiziksel ve sosyal çevreye ülkesine ve insanlığa daha yararlı olması için çaba sarf eden gelecek nesilleri düşünen bireyler olma yolunda daha hassas olacaktır .’’
Zerrin ŞEN
Resim Bölüm Bşk
Kaynak Dr.Başak Demiriz-Sanatın İyileştirici gücü.
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?