Okyanus Koleji - Kolej, Özel Okul, Ana okulu, ilkokul, ortaokul, Lise | Resim Sanatının Çocuk Psikolojisindeki Yeri
Resim Sanatının Çocuk Psikolojisindeki Yeri
Resim Sanatının Çocuk Psikolojisindeki Yeri

Çizgilerin Fısıltısı


Çocukları gerçek anlamıyla tanımada, çizdikleri resimler çok büyük değer taşırlar. Resim sanatı çocukluktan itibaren insanın içindeki düşüncelerini bütünüyle yansıtabileceği etkili bir yöntemdir.

Çocukların resimle buluşması aslında bir oyun olarak başlar ve bu oyun içinde merak, heyacan ve hareketi barındırır. Çocuklar ilk dönemlerinde bir kalemi ellerine alır ve kağıda heyecanla ve keyifle karalamalar yapmaya başlarlar. İlk başta bu onların fiziksel gelişimi olan ince motor gelişimine katkı sağlar ki bu gözle görülen kısmıdır. Gözle görülmeyen kısmı ise zamanla onlara kattığı duygusal gelişimidir. Çocuğun gelişimi ile bu karalamalar biçim kazanır ve onun anlatım dünyası haline gelir. Çocuklarımız aslında daha yazı yazmayı öğrenmeden, konuşmayı öğrenmeden resim yaparak bize birşeyler anlatmaya çalışırlar. Üçüncü yaşın ortalarında parmaklar beyinden aldığı görsel algıları yorumlayarak, kağıda basite indirgenmiş şekilde aktarmaya başlarlar. Çocuk karşıdaki nesneye veya insana bakarak değil belleğine aldığı nesneleri veya insanı resmeder. Bu hafızanın gelişmekte olduğunun ilk belirtileridir. Çocuklar çevresinde fark edebildikleri, gördükleri, dikkatlerini çeken şeyleri hafızalarına atarlar ve daha sonra resmedebilirler. Resim sanatının gelişmekte olan bir çocuğa dikkat unsurunu öğretmekteki yeri büyüktür. Dikkat ise bir çocuğun ilerideki akademik başarısının ilk yapı taşları arasındadır.

Resim aynı zamanda bir çocuğun öz güveni içinde gereklidir. Kendini ilk yaşlardan beri ifade edebildiği ilk alan resimdir ve burda çocuğun her zaman öz güvenini kırmadan yönlendirmelerde bulunmak gerekir. Örneğin; ağaç mavi resmedildiyse hemen ağaç yeşil olur diyip geçilmemelidir, ağacı neden mavi çizdiği sorulup cevabına göre açıklamalar yapılmalıdır ki kendini ifade ettiği alanda güveni sarsılmasın. Bir resim bittiğinde her zaman o resimde ne anlattığı sorulmalı resim üzerine küçük sohbetler yapılmalıdır.

Renklerin kullanımı ve duygusal yeri ile ilgili söylemler bulunmaktadır.

Renk tercihlerinde çocukların kişilik yapıları etkili olabilir. Canlı renkler çocuklara çekici gelebilmektedir. Bazı öğrencilere; “En çok beğendiğin renk hangisi?” şeklinde bir soruya karşılık olarak verilen bazı ilginç yanıtlar şu şekildedir (Linderman, 1997).

o    “Mavi, çünkü benim gözlerim mavi. Deniz ve gökyüzü gibi”.

o    “Mavi, çünkü o da kendim gibi canlı”.

o    “Yeşil, çünkü bana şekerleri hatırlatıyor”.

o    “Pembe, beni iyi hissettiriyor”.

o    “Kırmızı, çünkü sıcak ve solmayan bir renk”.

o    “Siyah, çünkü beni üzgün, soğuk, yavaş, ölü gibi hissettiriyor”.

o    “Gri, çünkü, kamyonun çarptığı bir kedim vardı”.

o    “Kırmızı ve maviyi daha çok seviyorum. Çünkü gözünüze çarpıyor, şimşek gibi parlıyor”.

Gibi cevaplar alınmıştır. Her rengin çocuk psikolojisinde bir anlamı vardır fakat sebepleri en önemli etkendir.

Çocuğunuz sizinle paylaşamadığı korkularını, meraklarını, heyecanlarını, isteklerini, olumsuz bir biçimde yaşadıklarını, baskı yapan özlem ve dürtülerini aslında resim yaparak kağıda anlatır. Bazen ebeveynlerin gülüp geçtiği dikkate almadığı resimler aslında çocuklarımızın gerçek duyguları olabilir.

Çevresel faktörlere bağlı olarak; Üstün zekalı çocukların resimleri genellikle kurgusal olarak planlı ve özenlidir. Öğrenme Güçlüğü-Disleksi olan çocuklar resimlerini ters resmedebilirler, zihinsel yetersizliği olan çocuklar özensiz ve basit çizgiler kullanırlar, özgüven eksikliği olan çocukların kağıtlarında boş alanlar çok fazladır kağıdın sadece küçük bölümünü kullanırlar, hiperaktivite ve dikkat eksikliği olan çocuklarda genellikle resimler aceleci karalamalardan oluşur kağıtta bir çoşku hareketi vardır fakat yarım kalır, aile içi problemlerde ise bir bireyin uzakta çizilmesi onunla olan iletişim problemlerinin göstergesi olabilir. Bunlar % 100 doğrudur diye bir söylem olamaz çünkü çevre faktörü yaşam tarzı gibi dış etkenler değişkenlik göstermesine sebep olabilir. Bu nedenle aileyle ilgili ayrıntılı bilgi edinilmesi büyük ölçüde önemlidir.

Posner “Biz çocukları herhangi bir sanat formu ile meşgul edebilirsek ve beyinlerinde bir farkındalık ve yaratıcılık oluşursa, bu onlarda dikkat ve odaklanmanın eğitilebildiğini gösterecektir. Bu eğitim çocuğa genel olarak hem zekada hem de bilişsel yönde artı sağlayacaktır” demiştir.

Çocukları daha iyi anlayabilmek için neden resim gibi eski bir iletişim sanatını kullanmayalım ki..

                                                                                                                                              

Efsun TÜRK

Okyanus Kolejleri Beylikdüzü Resim Öğretmeni

 


  • Paylaş

Lise 3108 0 08 Kasım 2016, Salı

E-Bülten Üyeliği
Yorumunuzu Yazınız
Yorumlar

Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?

FORMU DOLDURUN
KAYIT VE ÜCRET İÇİN
SİZE HEMEN DÖNELİM

Arama

Kişisel Verilerin Korunması Politikası - Çerez Politikası - Çerez Ayarları