Renkler bir cisim tarafından yansıtılan, yayılan ya da geçirilen ışığın dalga boyunun gözdeki ışığı algılayabilen yapıları tarafından algılanmasıyla görülür.
Görünür bölge dalga boyundaki ışınların tamamı bir araya geldiğinde beyaz olarak algılanır. Beyaz ışık bir cam prizmadan geçirildiğinde çeşitli renklere ayrılır. Görünen her renk belirli bir dalga boyuna sahip ışıktan oluşur. Peki ya sizce siyah diye bir renk var mıdır? Yoksa bizler sadece görünür bölgeyle kısıtlandığımız ve diğer bölgelerdeki ışımaları göremediğimiz için mi siyah diyoruz.
Elektromanyetik spektrum çok geniş bir dalga boyu ve frekans aralığını içine almaktadır. Bir elektromanyetik spektrumu en uzun dalga boyundan en kısa dalga boyuna sırasıyla ifade edersek, radyo dalgaları, mikrodalga, kızıl ötesi, görünür bölge, morötesi, x-ışınları ve gamma ışınları şeklinde sıralanmaktadır. Dalga boyu arttıkça enerji azalır. Enerjisi en yüksek olan gammadır.
Elektromanyetik dalgalardaki dalgalar, çok uzun dalga boylarına sahip radyo dalgalarından, atomun boyutundan daha küçük olan kısa dalga boyuna sahip gamma- ışınları kadar değişmektedir.
Günlük hayatımızda radyo dinlerken, TV seyrederken, telefonla konuşurken, mikrodalga fırında yemek ısıtırken sürekli elektromanyetik dalgaya maruz kalmaktayız. Televizyon istasyonundan yayılan sinyali elektromanyetik dalga biçiminde alır ve cihazı tarafından işlenerek karşımıza görüntü olarak çıkmaktadır.
Cep telefonlarında da bilgi materyallerini taşıyan radyo dalgalarıdır. Mikrodalga fırınında bulunan yiyeceklerimizi ısıtan dalgalardır. Bu dalgalar, maddeleri oluşturan atom ve moleküller ile etkileşerek hareketlerinde meydana getirdikleri sürtünme nedeniyle ortaya ısı enerjisinin çıkmasına sebep olur. Bu sebeple de mikrodalgaya maruz kalan maddeler ısınmaktadır. Gamma-ışınları canlı hücreleri öldürebilir. Bu özelliği nedeni ile tıpta, kanserli hücreleri öldürmek için tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Kızıl ötesi ışınlar (IR) dalga boyu 760nm den büyük, düşük enerjili ışınlardır. Bazı hastalıkların teşhisinde kullanılır. Mor ötesi ışınlar (UV) dalga boyu 380nm den küçük, yüksek enerjili ışınlardır. Bu ışınların büyük bölümünün kaynağı güneştir. Yeryüzüne çok az bir miktarı ulaşır. Bakteri öldürücü özelliğine sahiptir.
İnsanlar sadece görünür bölgeyi algılar ve sadece oradaki renkleri görür. Peki insanlar bütün bölgedeki ışımaları görmese idi ne olurdu? Geçenlerde izlediğim filmde kızın bir maddeye maruz kalması sonucunda beyninin %100 nü kullanmaya başlamasıyla etrafında bütün ışımaları gördüğü sahne geldi. Dünyanın her yerinde elektromanyetik ışımalara maruz kalıyoruz ve bizler sadece daracık bir alanı görebiliyoruz. Bunun aksine bazı hayvanlar bizden daha fazla alanı görebiliyor. Örneğin yılanlar yakınındaki cismin sıcaklığına bağlı olarak yani kızıl ötesi sayesinde ne olduğunu görebilir. Havalimanlarında çantamızda ne taşıdığımızı elektromanyetik dalgalar sayesinde fark edilir.
İnsan gözünün duyarlı olduğu görünür bölgenin diğer bölgeler yanında çok dar olduğu bilinmektedir. Gözlerimizin algıladığı ışık, elektromanyetik dalganın bir parçasıdır. Elektromanyetik spektrumun görünür kısmı, gök kuşağında bulunan bütün renkleri içermektedir. Bu renklerin her biri ışığın farklı dalga boylarına karşılık gelmektedir
İnsanlarda ışık yayar ancak infrared bölgede olmadığımız için göremeyiz eğer görebilseydik ışık yakmamıza gerek kalmazdı. Kendi ışığımızı daim gelecek nesillere gösterebilmek dileğiyle.
Hilal Nazan AĞAR
Kimya Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?