Ney bir enstrüman mı yoksa fazlası mı belki de bu hususlara merak salmış kişilerin en fazla tartıştığı noktalardan biridir. Ney aslında bir enstrümanın ötesinde bir kültürdür; bir algı, bir bakış açısıdır. Somut bir varlığın soyut mazisidir.
Mevlana Hazretleri Ney'in, insanların kalplerine göre farklı tesirler meydana getirdiğini, neyin dilinden şöyle aktarır:
- Ben her cemiyette her mecliste inledim durdum. Kötü huylu olanlar da iyi huylu olanlarla da düşüp kalktım. Herkes kendi anlayışına göre benim yarim oldu, fakat içimdeki esrarı araştırmadı. Bu sözden hareketle neye dair rivayetlere bir göz atalım istedim...
Hazreti Peygamber Efendimiz, Allah'ın kendisine ihsan ettiği esrara ve hikmet denizinden bir damlasını , ilmin kapısı Hazreti Ali'ye emanet eder ve:
"B u sırları sakın ifşa etme!" diye sıkı sıkı tembihler.
Hazreti Ali, kendisine tevdi edilen bu emanete tahammül edemez, altında iki büklüm olur. Sahralara düşer. Derunda sakladığı esrarı bir kör kuyuya döker. Vakt olur kuyu suyla dolup taşar. Kuyudan taşan bu sular, zamanla çevresini bir sazlık haline getirir ve burada kamışlar biter. Bu sazlığın rüzgarda hoş nağmeler çıkardığını fark eden bir çoban bunlardan bir tanesini keser ve ondan NEY yapar. Fakat ney'den çıkan bu ses, o kadar içli ve yanıktır ki, herkes bu sesin derin, duygulu ve yakıcı nağmelerine meftun olur. Onunla ağlar, onunla gülmeye başlar. Neyin sesini duyan Hazreti Peygamber ''Ya Ali niçin sırları ifşa ettin?'' diye sorar. Hazreti Ali'de ''Ya Resulullah halktan hiç kimseye ağzımı açmadım'' cevabını verir. Resulullah! ''Ya bu sır nedir, o sır değil midir?'' buyurur. Hazret i Ali dinler, görür ki o sırdır. Hemen özür dileyip ''Ya Resulullah daha fazla tahammül edemediğim için kırda boş bir kuyuya söylemiştim.'' der. Bunun üzerine Allah Resulü '' İşte bu ney bu sırları kıyamete kadar söyler.'' buyurur...
Alev KAYA
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?