Planlı ve düzenli çalışmayan öğrencilere şöyle bir soru sorsak: ‘’Ders çalışmayan öğrenci en güzel kimi kandırır?’’ Öğrencilerin vereceği cevap kendimizi kandırırız olacaktır. Bazılarımız o kadar çok bahaneler üretiriz ki elimizde olan sınırlı zamanı bir çırpıda bitiririz. Bunun temel sebebi yapacağımız işten korkmamız olabilir mi?
Bir kısım öğrencilerde matematikle veya matematikteki bazı konularla ilgili olarak bir ön yargı oluşmuş olabilir. Bu yargılardan kurtulursak ve kendi kendimize bahaneler uydurmazsak asıl doğruya ulaşmış oluruz. Matematik, sanıldığı gibi zor bir ders değildir. Çeşitli nedenlerle bu derse karşı soğuyan öğrencilerimizin olduğu doğru bir gerçektir. İnsanlarla bir işe başlamadan önce ‘’Ben yapamam’’ ön yargısından kurtulmaları öğrenmenin ilk aşamasıdır. Başaracağınıza inanmadığınız bir şeyi başaramazsınız. Bunun tersi olarak da başaracağınıza inandığınız bir şeyi de mutlaka başarırsınız.
Olumlu düşünmeliyiz. Matematik gerçekten zor bir ders olsa bile başarabileceğinize kendinizi inandırırsanız bu işi halledersiniz. Öğrenmenin ikinci aşaması kişinin bilmediğini fark etmesidir. Bunun için de öncelikle matematikte durumunuzun ne olduğunu belirlemelisiniz. Şimdi bazı ölçüler verebiliriz:
‘’Okulda matematikte çok başarılıyım, fakat testlerde başarısız oluyorum.’’
Öncelikle sınav sisteminin okuldan çok farklı olduğunu bilmelisiniz. Okulda işlenen konular sınavlardaki soruların temelini oluşturmaktadır. Şayet sizler sadece okul derslerini dinlemekle yetinir başka bir çalışma yapmazsanız sınavlarda başarılı olma ihtimaliniz çok düşüktür. Çünkü sadece ders dinleyerek öğrenilen konularla test sorularını kısa bir sürede çözmek oldukça zordur. Peki, ne yapılabilir? Okulda konular çok iyi öğrenilmeli ve takip edilmeli, evde bütün öğrendiğiniz konuları sırayla çalışmalısınız. Test tekniğini öğrenmek için bol bol test sorusu çözün. Belli aralıklarla deneme sınavı çözün ve okulda girdiğiniz deneme sınav sonuçlarına göre durumunuzu değerlendirerek tekrar tekrar çalışın.
‘’İşlem kabiliyetim az ve konuları anlayamıyorum.’’
İlk konudan itibaren kolay, zor demeden bütün konuları sırasıyla çalışmalısınız. Nasıl ki alfabenin harflerini bilmeyen kişi okuyamaz, yazamaz; matematiğin temel kurallarını bilmeyen öğrenci de matematik konularını anlayamaz, anlayamadığı için de soruları çözemez. Öyleyse anlayamadığınız bir kareköklü sayılar konusunun problemi o konudan kaynaklanmayabilir. Belki de daha önce öğrenmeniz gereken, fakat tam anlamıyla öğrenemediğiniz bir konudan (üslü sayılar gibi) kaynaklanabilir. Bu durumda konular birbirinin devamı olduğundan ve birbirini tamamladığından mutlaka her konu iyice anlaşıldıktan sonra bir diğer konuya geçilmelidir. Şu unutulmamalıdır ki temeli sağlam olmayan bina en küçük etkilerde bile yıkılabilir.
‘’İşlem kabiliyetim iyi; fakat konulara yabancıyım.’’
Bilgi eksiğiniz olan konuları tam olarak öğrenmelisiniz. İşlem kabiliyetinizin iyi olması, matematik konularını öğrenebileceğinizi gösterir. Vakit geçirmeden yapacağınız çalışma, hiç bilmediğiniz konuları çalışmak yerine, bilgi eksikliğiniz olan konuları tam anlamıyla çalışıp öğrenmenizdir.
‘’Konuları anlıyorum; fakat işlem kabiliyetim az.’’
Bol bol soru çözmelisiniz. Konuları anlayabilmeniz, alt yapınızın o konuyu öğrenmeye yeterli olduğunu gösterir. İşlem kabiliyetinizin az oluşu yeterli düzeyde soru çözmemenizden kaynaklanmaktadır. İşlem kabiliyetinizi geliştirmenizin en güzel yolu da bol bol soru çözmektir. Bu sayede hem konuları pekiştirmiş hem de işlem hızı kazanmış olursunuz. Burada dikkat edilecek husus, yapılamayan sorular karşısında karamsarlığa düşüp de soru çözmeyi bırakmamaktır. Yapılacak iş, takıldığınız yerde bir bilene sormak olmalıdır. Kısacası az antrenman yapan bir sporcunun durumuyla çok antrenman yapan bir sporcunun durumu aynı olmaz. Çok soru çözerek çok antrenman yapmış olacaksınız.
‘’İşlem kabiliyetim iyi, hem de konuları biliyorum; fakat çok yanlış yapıyorum.’’
Soruları dikkatle çözmelisiniz. İşlem kabiliyetiniz iyi ve konuları biliyorsanız matematikle ilgili sorununuz çözülmüş demektir. Yanlış sayısını azaltmanın en güzel yolu dikkatli bir şekilde çok soru çözmektir. Yalnız bu yapılırken çözülen sorular değerlendirilmeli, nerelerde hata yapıldığı belirlenmeli, çalışarak giderilebilecekse bu hatalar giderilmeli; çalışarak giderilemeyecek cinstense bir bilenden yardım alınmalıdır. Ayrıca o konuyla ilgili olarak çıkmış soruları çözmeli ve durumunuzu tekrar değerlendirmelisiniz. Çünkü sınavda çıkan sorular bilginin yanı sıra okuduğunu anlama, yorumlama, sonuç çıkarma, problem çözme, analiz yapma, eleştirel düşünme, bilimsel süreç ve benzeri becerilerini ölçecek niteliktedir. Bu soruların çözümünde hata yapıyorsanız; matematik testi çözmenin yanı sıra, konular bittikten sonra saat tutarak soru çözmeli ve matematikle ilgili kitap okumalısınız. Çünkü bu sorular Türkçe dersindeki paragraf sorusu gibidir. Bol kitap okuyan öğrenci yorum yeteneği gelişeceği için bu soruları daha kolay çözecektir.
‘’Matematikteki geometri sorularını genelde yanlış yapıyorum.’’
Geometri işlemden daha çok düşünme ve görmeye dayalıdır. Bunun yanında temel matematik konularının da iyi bilinmesi gerekir. Geometri konularına hakim olmak için önce bilinmesi gereken formülleri öğrenmeli, sonra da çok soru çözmelisiniz. Geometri, soru çözmeye dayalı bir çalışmayla daha iyi öğrenilir. Ayrıca şekil çizimine önem vermeli, soruları şekil çizerek çözmeye çalışmalısınız. Şekilli soruları ise şekil üzerinde çözmeyi denemelisiniz.
Matematik öğrenmek için altın kurallar
*Öğretmenlerinizi dinlerken düzenli notlar tutunuz.
*Dersten sonra eve gittiğinizde defterinizdeki notları temize çekin veya tekrar yazarak çalışın.
*Konuyu anlamadan sorulara geçmeyin, konuyu anladığınıza inandığınızda önce çözümlü sorulardan, sonra da test sorularından çözün.
*Soru çözerken problemlerde verileri ve istenenleri düzenli olarak bir kenara yazın.(Birimleriyle birlikte)
*Soru çözerken sizi sonuca götürecek ipuçlarını belirleyin.
*Verilenleri işlem sırasına göre uygulayın.
*Sonucu bulun ve sağlamasını yapın.
*Matematik dersini öğrenmek bisiklete binmeyi öğrenmek gibidir. Yaparak ve yaşayarak öğrenilir. Bu nedenle bol bol işlem yapın, eksiklerinizi tespit edin ve giderme yollarını araştırın.
Şunu unutmayın ki başarısız olduğunuzda bile kendinizi motive etmeli ve ‘’Her başarısızlık başarının ilk adımıdır.’’ Sözünü kendinize rehber edinmelisiniz.
‘’Başarının Formülü=%1Zekâ%99’u Terdir.’’ Thomas Edison
Okyanus Koleji Ortaokul Ana Bölüm Başkanı, Sabiha Ebcim