Okyanus Koleji - Kolej, Özel Okul, Ana okulu, ilkokul, ortaokul, Lise | Kes, Yapıştır; Hayatı Paylaş!
Kes, Yapıştır; Hayatı Paylaş!
Kes, Yapıştır; Hayatı Paylaş!

Organ yetmezliği tüm dünyada artmakta olup organ nakli olmayı bekleyen hastalar bu zorlu süreçte maalesef ki hayatlarını kaybetmektedir.


Organ naklinin amacı, organ yetmezliği sonucu işlevini yitirmiş bir organı sağlam olanı ile değiştirerek kişinin yaşam kalitesini arttırmaktır. Organ bağışı maalesef ki hem dünyada hem de ülkemizde büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bunun en büyük sebebi ise bu konudaki çekimserliğimizdir.

Hastalıklar başımıza gelmeyince uzaktan duyduklarımıza “ah” edip birkaç gün belki de birkaç saat üzülüyoruz. Sonrasında ise “unutuyoruz!”

Düşünmesi bile zor gelen bir ana çevirelim; hafızalarımızı balayı dönüşü trafik kazası yapan gencecik bir çift hastaneye akın eden bir sürü akraba, kazadan sağ kurtulmayı başaran bir kadın! Ancak onun kadar şanslı olmayan bir adam. Doktor acele etmek zorunda, çünkü geçen her an adama ait sağlam organlar için bir risk. Daha olayın şokunu atlatamadan, kocasının öldüğünü kabul edemeden “organlarını bağışlamak ister misiniz? “ sorusu, cevap kısa -evet/ hayır ancak bu cevabı vermek bu kadar da kısa sürmüyor maalesef ki… (Canan TAN -En Son Yürekler Ölür)

 

Bu yazımızda organ nakli konusunda bilinmezlere belki de ihtiyacımız olan en önemli noktalara değinelim birazcık. Çünkü biyoloji öğretmeni olarak bizlerin en önemli görevlerinden biri de toplumda farkındalık yaratmak ve bu farkındalığı kitlelere ulaştırmaktır.

ORGAN NAKLİ NEDİR?

Sağlık durumuna geri kavuşturulamayacak biçimde hastalanmış organlarla sağlıklı organların yer değiştirilmesi, ve böylelikle hastanın sağlıklı yaşama döndürülmesidir. Yaşayan bir insan böbreklerden birini ya da karaciğerin bir kısmını nakil ihtiyacı olan bir başkasına hayatta iken verebilir. Her iki organ bağışında vericinin sağlık durumunu olumsuz etkileyen tıbbi bir bulguya rastlanmamıştır. Türkiye’de kalp, akciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakilleri başarı ile yapılmaktadır.

“Beyin ölümü” tüm beyin, beyincik ve hayati merkezlerin yer aldığı beyin sapı denilen özel beyin bölgesinin fonksiyonlarının geri dönülmez şekilde kaybolduğu, mutlak ölümle sonuçlanan bir süreçtir. Beyin ölümüne ancak dört kişiden oluşan bir uzman doktor ekibi karar vermektedir. Bu dört uzman doktorun raporu olmadıkça beyin ölümü kesinlik kazanmaz ve kişinin organları asla alınamaz. Bu dört kişilik ekipten hiçbiri hastayı yatıran durumunu takip eden doktorlardan biri değildir.

KİMLER ORGAN BAĞIŞI YAPABİLİR?

2238 sayılı kanuna göre on sekiz yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organların tamamını ya da bir kısmını bağışlayabilir. Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle veya bu konudaki istediğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırayla eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakının izni ile ölüden organ ve doku alınabilir.

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ORGAN NAKLİ

Dünyada ilk organ nakli tek yumurta ikizi olan kardeşler arasında böbrek nakli olarak yapılmıştır. Türkiye’de ilk başarılı organ nakli 3 Kasım 1975 yılında Dr. Haberal ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde bir anneden oğluna yapılan canlıdan canlıya böbrek nakli olmuştur. Ülkemizde bağışlanan organ sayısına göre illerimiz sıralandığında ilk sırada İzmir sonrasında İstanbul, Aydın, Denizli ve Antalya yer almaktadır. Bunun yanından 18-27 yaş arasında genç nüfusun bulunduğu kısım organlarını bağışlayanlar arasında birinci sırada yer almaktadır.

ORGAN NAKLİNE TOPLUMUN BAKIŞI

Ailelerin organ bağışını reddetmelerinin ve organ bağışına olumsuz yaklaşmalarının ardında yatan sebepleri sıralayacak olursak;

  • Beyin ölümü kavramını anlamama: sevdiklerimizin vücudunda pembe sıcak bir kan akarken,
  • kalbi hala atarken onların öldüğüne kendimizi inandırmak oldukça zordur. Ancak bilinmelidir.
  • ki beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişinin zamanla tüm organlarının çalışması duracak ve bizim
  • inandığımız ölüm anının gelmesi uzun sürmeyecektir.
  • Vücut bütünlüğünün bozulacağı endişesi
  • Hastalara organlarını almak için iyi bakılmadığı düşüncesi
  • Hastane veya hastane personeline tepkiler
  • Organların kimlere takılacağı endişesi
  • Sosyal problemler

gibi birçok madde yazılabilir. Ancak yaşam boyu bizi yaşatan organların öldüğümüzde başka canları yaşatacak olması ve bunda bağışçının herhangi bir menfaatinin olmaması kavram olarak gerçek bir bağış olsa da

aynı zamanda büyük bir insanlık örneğidir!

Organ nakli görüldüğü gibi hayat kurtarıcı bir operasyondur ve organ bağışı dendiğinde kendimize sormamız gereken asıl soru: “Kendi organlarımı bağışlayabilecek miyim?” Eğer cevabımız evetse en sevdiklerimizin organlarını bağışlayıp bağışlayamayacağımız da bizi aynı cevaba götürür. Bu bilincin kazandırılması konusunda Sağlık Bakanlığı her yıl 3-9 Kasım tarihlerinde “Organ Nakli Haftası” etkinlikleri düzenlemektedir.

UNUTMAYALIM Kİ !!! HEPİMİZ BİRİNİN HAYATINI DEĞİŞTİREBİLME YETENEĞİ İLE DOĞDUK

 

EDA UZUN

Eryaman Okyanus Koleji Biyoloji Öğretmeni


  • Paylaş

Lise 1675 0 09 Kasım 2018, Cuma

E-Bülten Üyeliği
Yorumunuzu Yazınız
Yorumlar

Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?

FORMU DOLDURUN
KAYIT VE ÜCRET İÇİN
SİZE HEMEN DÖNELİM

Arama

Kişisel Verilerin Korunması Politikası - Çerez Politikası - Çerez Ayarları