Yabancı Dilin Önemi

Dil edinimi en önemli insan özelliklerinden biridir. İkinci bir yabancı dil ise insanın ana dilinden başka öğrenilen ya da edinilen herhangi bir dildir. İnsanın dil edinim süreci anne karnında başlar ve ölene kadar devam eder. İnsanın bu özelliğini geliştirmesi tamamen kendi elindedir. Çünkü bir çocuğun anne karnında duyup tepki verdiği dili çözümlemeye çalışması zaman alır. Bu tamamen beyin fonksiyonlarıyla alakalı bir konudur. Çocukların beyni kavrama anıyla gelişme gösterir.

Çocuğun erken yaşta ana dilinden farklı bir dili öğrenmesi çok daha kolay bir süreçtir. Çünkü dil çok karmaşık,fonksiyoneldir. Bu nedenle erken yaştaki bir çocuğun dildeki kelimelerin yapısını, morfolojiyi, konuşma seslerini, fonetiği ve semantiği öğrenim süreci yetişkinlere göre çok daha kolay ve hızlı ilerleyecektir.

Çocuk erken yaşta edindiği ana dilinden farklı bir yabancı dili ilerleyen yaşlarında o dili tamamen geliştirip konuşmaya, yazmaya başladığı andan itibaren çevresinden iyi tepkiler alacak ve böylelikle kendine olan öz güveni artacaktır. Tabi ki çocuğun ikinci bir yabancı dil ediniminde ailenin de tepkisi ve bu eğitime yapacağı katkı çok önemlidir. Bu durumda aileler çocuklarının 3-7 yaş arasında bu gelişime nasıl katkı sağlayacakları, ne yapacakları konusunda düşünmelidirler. Aileler çocuklarının ikinci yabancı dili öğrenmeye, edinmeye başladığını gördükleri anda; çocuklarını bu konuda teşvik etmeli ve onları desteklemelidirler. Çünkü her şeyin öğrenimi ve kazanımı ilk olarak ailede başlar.

Çocukların erken yaşta beyinleri öğrenmeye,konuşmaya ve yeni bir şeyleri tekrar etmeye sürekli açıktır. Onlar çevresiyle iletişim kurmak isterlerken kendi ana dillerinden farklı olan bir dille çevresinde olup bitenleri sorgulamaya hatta ‘’Bu neden benim annemin babamın konuştuğu dilden farklı bir anlam içeriyor?’’ diye de bir yandan düşünmeye başlarlar aslında. Çocuklar bu yaşlarda henüz konuşamasalar bile emin olun kendi ana dillerinden farklı olan yabancı bir dili öğrenmektedirler. Kendi kendilerine oyun oynarken bile yeni duydukları o yabancı kelimelerin nasıl beyinlerine hemen de yerleştiği, hiç beklenmedik bir anda ağızlarından o kelimeleri hecelemeleriyle öğrenmiş oldukları çevresi tarafından fark edilmektedir.

Çocuk yetişkin olduğunda öğrenmiş olduğu ikinci bir yabancı dilin aslında kendisine ne kadar da çok şey kattığını hayatın içine girince fark ediyor. Mesela lise çağına gelen Jack İngiltere' deki okulu tarafından düzenlenmiş olan İtalya-Roma gezisine katılmayı herkesten çok istiyor. Bu konuda arkadaşları ‘’Jack, neden bu kadar çok İtalya’ya gitmeyi istiyorsun?’’ diye sorduklarında Jack ise onlara şu cevabı veriyor: ‘’Benim ana dilim olan İngilizceden sonra ikinci yabancı dilim ise İtalyancadır. Eğer İtalya’ya gidersem,orada hiç yabancılık çekmeyeceğimi hatta bu konuda kendimi daha da çok geliştireceğimi biliyor ve dilime sonuna kadar güveniyorum.’’ İşte,verdiği bu cevapla Jack,ikinci yabancı dili konusunda kendine olan güvenini çevresindekilere, okuldaki arkadaşlarına kanıtlamış oldu. Jack’in ikinci bir yabancı dili olan İtalyanca’yı nereden ve nasıl öğrendiği konusuna gelince; ailesinin yabancı dil edinimine verdiği destek ve 3 yaşından beri İtalya’dan gelen, aslen de İtalyan kökenli olan ve İngilizce’yi hiç bilmeyen kuzenlerinin Jack’in ailesinin yanında kalmasıdır.

Ana dilinden farklı ikinci bir yabancı dil ediniminin çocuk yaşlarda başlayacağı, ilerleyen süreçlerde de devam edeceği ve ailenin bu konudaki destekleri çocuğun ikinci yabancı dil öğrenimi sürecini hızlandırması açısından çok önemlidir. Çünkü; yabancı dil bilmek,öz güveni artıran bir olgudur ve öz güveni olan çocuk da mutlu bir çocuk demektir.

Nurşin ŞAHİN

İngilizce Öğretmeni