İngilizcenin Hayatımızdaki Önemi

İngilizce Bir Ders midir?

Bir düşünsenize  şöyle yoldan geçen birine ’Türkçe bir ders midir?’ diye sorsak alacağımız cevaplar ne olurdu ? Mesela ‘Bir dersten önce kendi dilimiz‘ ya da ’kendimizi ifade şeklimiz’, ’bize Türklere has en değerli varlığımız’ veya ‘özümüz’ dahası ‘iletişim aracımız hatta bazen kendimizce anlamlandırdığımız kelimelerimiz’ yani -kısacası - yaşam biçimimiz olmaz mı, bir ders diye adlandırmadan önce? O halde yabancı bir dil olarak okullarda okutulan İngilizce dili için kendimize sorsak bu soruyu ‘bir ders midir?’ diye, ne cevap verirdik? Birilerinin kendini ifade etme şekli yaşam tarzı hatta kendince anlamlandırdığı kelimeler bütünü ya da vs olmaz mı bu durumda vereceğimiz cevaplar?

İngilizceye yalnızca bir ders demek çok da doğru bir ifade olmaz sanki. Dersten çok daha fazlası; farklı bir kültür, bir yaşam tarzı, bir iletişim aracı kendine has farklılıklarıyla.Yani bir bütün baştan sona. dili konuşanlarının sevinçleri -kızgınlıkları; duyguları kısaca ve bunları nasıl dile getirdikleri  hatta gelenekleri,tarihleri -ataları geçmişten bugüne, değişime uğramış her haliyle farklılaşmış her kelimesiyle tıpkı bizim dilimizde de olduğu gibi.O halde İngilizceye yalnızca bir ders olarak yaklaşmak çok doğru olmayacaktır.

Bizler ise, öğretmenler olarak bu kapsamlı bütünü derslerimizde öğrencilerin seviyelerine uygun olarak ve belli parçalara ayırarak öğretmeye çalışıyoruz bir ders adı altında. İşlediğimiz konularla mesela, bu kültüre has örnekler gösteriyoruz, onları inceleyip üzerine konuşuyoruz, kıyaslamalar yapıyoruz kendimizle zaman zaman ya da benzerlik ve farklılıkları keşfediyoruz  hep birlikte; bu şekilde o kültürün insanını daha yakından tanıma ve gözlemleme fırsatı buluyoruz. Bu durum ise öğrencilerde- yeni bir dil eşittir farklı bir kültürdür- algısı oluşturuyor zamanla. Bu algıyı oluşturmak bizim için oldukça önemli çünkü bu bilinç ahlaken öğrencilerde farklılıklara karşı hoşgörü de geliştiriyor, dahası derse karşı ilgi ve merak uyandırıyor ve bunların hepsi  dersin enerjisini etkileyerek derse karşı olumlu tutumlar  geliştirmede önemli bir rol oynuyor. Öğrenciler asıl o andan itibaren dilin yaşanabilirliğini kavramaya başlayıp, geçmişiyle de ilişkilendirerek dile dair farkındalık katıyorlar kendilerine.İngilizce sadece bir ders değil yani aradığımız asıl cevap galiba oraya saklanmış.İngilizce bir ders değil dersten daha fazlası, bir bütünün küçük ama tamamlayıcı bir parçası. O yüzden İngilizceyi ya da yabancı dilleri bir ders olarak görmekten öte bir de bu taraftan bakmak, yakından tanıyabilmek için bizlere farklı bir bakış açısı katacaktır diye düşünüyorum.

Zeynep Şentürk

İngilizce Öğretmeni