Buluş, yeni bir düşünce, yöntem veya fikir üretmektir. Yeni bir düşünceyle bir probleme çözüm bulunabilir.
Her yeni buluş düşünmekle başlar. Birden aklımıza gelen fikirler belki de kimsenin aklına gelmeyen düşünceleri içerir.Düşüncelerin ihtiyacı olan onları geliştirmek ve nasıl ifade edilebileceğidir.Geliştirdikten sonra ne işimize yarar kısmını düşünmeye gelir.Belki deney belki labaratuvar ortamı düşüncemizin gelişimine yardımcı olur.Sonraki aşamalarda geliştirilen ve hatta deney ortamına taşınan fikirler hayatımıza yepyeni fikirler açabilir.
Yeni fikirler ortaya atılırken korkusuz olmak gerekir. Düşüncelerini korkusuzca savunmayı gerektirir. Etrafımızdaki insanlarla belki de beyin fırtınası yapmayı gerektirir.Birçok bilim adamı çağında fikirlerini ortaya atmışlar.Belki kabul görmüşler belki de görmemişlerdir.Cesurca savunmuşlardır kafalarından geçenleri.Bazılarının bu davranış hayatını kaybetmesine bile sebep olmuştur.Hepimizin bildiği ünlü fizikçi Newton başına elma düştükten sonra Ay’ı fark eder.Elmanın çekim etkisiyle neden düştüğü ama Ay’ın neden düşmediğini düşünmeye başlar.Ondan sonra çekim etkisi üzerine çalışmalarına başlar.Elektrik ve manyetizma arasındaki ilişki tarihte ilk kez 1820 yılında bulunur. Hans Oersted adlı bir bilim adamı, elektrik ve manyetizmanın birbirinden farklı konular olduğunu gösteren bir deney yaptığı sırada… Ama deneyde , onun düşüncesinin tam tersi bir sonuç ortaya çıktı: Elektrik akımı manyetik alan oluşturur. Bu deney, bir fizikçi olan Maxwell’e esin kaynağı olur, bunun üzerine çalışmaya başlar. Newton’un daha önceden bulmuş olduğu elektrik-manyetizma ilişkisi üzerine araştırmalarını sürdürür ve devam ettirir. Böylece bir bilim adamının çalışması diğerini etkiler.Diğerinin esin kaynağı olur ve önünü açar.Fizikte bir çok buluş ve yeni fikir bu şekilde gelişmiştir. Fotoğrafçılıkla uğraşan Edward Land, ailesiyle gezmeye çıktığında kızı ona, çekilen fotoğrafları görmek için niye beklemek gerektiğini sorar. Bu soru babayı düşündürür. Çekilen fotoğrafların hemen görülebileceği bir makine yapmak için kolları sıvar ve çalışmaya başlar. Bir süre sonra polaroid fotoğraf makinesini bulur .Kızının sorusu onun kafasında soru işareti oluşturmuş ve onu düşünmeye sevk etmiştir.
Einstein görelilik kuramıyla ilgili olarak çalışmaya başlarken, cisimlerin ışık hızıyla hareket edebileceği gibi alışılagelmişin dışında bir düşünceden yola çıkar. Kendisine, buluşunu geliştirmesini sağlayan en önemli şeyin ne olduğunu sorduklarında şöyle der: "Problemi nasıl çözeceğimi bulmak" demiştir. Kimi zaman çözüm çılgınca gelebilir ve her düşünceyi denemek gereklidir.
Nesneler üzerinde düşünmek,çılgın çözümleri denemek,problemlere birden fazla çözüm yolu üretmek,düşünceleri paylaşmak,geçeği görmek için parçaları birleştirmek,başarısızlıktan korkmamak fikirlerimizin gelişmesini kolaylaştırır.Buluş yapmaktan korkmayınız…
Derya AKAN
Fizik Öğretmeni
Fatih Kampüsü
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?