Felsefe bir düşünme faaliyetidir. insana özgü olan düşünmenin yaşamımıza katkısı oldukça büyüktür. Felsefe; derin, tanımlanması zor bir etkinlik süreci olarak karşımıza çıkmaktadır. Felsefenin ne demek olduğunu düşünmeye başladığımız süreçte bile aslında hiç farkında olmadan felsefe yapıyoruz.

Evet felsefe demek düşünmek, çıkarım yapmak,aklın süzgecinden terimleri geçirerek neticelere vardıran bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki felsefenin hayatla ne denli ilişkisi vardır diye sorduğumuzda işte tam olarak bu noktaya değinmemiz gerekir. Çünkü felsefe hayatın anlaşılması, anlamlandırılması, bireyin kendini ve dünyayı tanımasına kılavuzluk etmektedir.Kısacası; felsefe hayatın aynasıdır.

Felsefi tavır hayatı ve hayata dair her şeyi sorgulamayı ve görünenlerin ardındaki gerçeği aramayı gerektirir. Sokrates'in de ifade ettiği gibi sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez. İnsan, merakını giderme, evreni ve yaşamın anlamını sorgulamaya ihtiyaç duyar. Aristoteles de bunu şöyle ifade eder: "Bütün insanlar doğaları gereği bilmek ister" felsefi sorgulama sayesinde insan bir şeylerin farkında olabilir ve böylece insan yaşamını anlamlandırır.
Hayatın anlamına dair sorular hem geçmişte hem de günümüzde büyük düşünürler tarafından hep sorgulanmıştır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran ve insanın en önemli özelliği kendine dönük düşünmeyi yapabilmesidir. İnsan kendi üzerine düşünür, kendi için meraklanır ve kendi yaşamının anlamını sorgular. İnsan ölebileceğinin açıkça bilincinde olan tek canlıdır. Bu durum insanda gerginlik yaratır. Bu nedenle öleceğini bilen insan, insanın anlamı, yaşamının anlamı üzerine sürekli sorular sormuştur.

Felsefenin hayatla olan ilişkisi felsefe tarihi boyunca pek çok filozof tarafından ele alınmıştır.Örneğin filozof Diyojen bir öğle vakti çarşıda elinde fenerle dolaşıyordu. Meraklarını gidermek için insanlar: - Elinde fenerle güpegündüz ne dolaşıyorsun? diye sordular. Filozof kafasını kaldırmadan: - Adam arıyorum, adam diye cevapladı. Filozof Diyojen’in bir öğle vakti elinde fenerle adam araması, felsefi sorgulayıcılığı, felsefenin yaşamı kuşatıcı etkilerini ve felsefenin bize dönük yüzünü anlatır.

Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez. Demir işlenmediği zaman nasıl ki paslanırsa yaşamı anlamlandırılmayan hayat da paslanmaya yüz tutar. Son olarak Aristoteles'in de söylediği gibi ''Felsefe yapmak lazımdır mı diyorsunuz, o halde felsefe yapmak lazımdır. Felsefe yapmamak lazımdır mı diyorsunuz, bunu yapmak için yine felsefe yapmak lazımdır.'' evet felsefe hayatın kaçınılmaz bir etkinliğidir. Felsefe ışıklı yoldur, hayatın rehberidir...

Hilal KIDAL

Felsefe Grubu Öğretmeni