YGS’nin Hemen Öncesi
Genellikle Yükseköğretime Giriş Sınavı öncesinde, hanesinde üniversite adayı olan ailelerin evlerinde, gerçek bir olağanüstü hal yaşanmaktadır. Sizin de gözlemleyebileceğiniz; anne-babaların “Aman çocuğum strese girmesin, çocuğumun stresi artmasın.” endişesine kapılarak yeni bir stres türü oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu ‘olmak ya da olmamak meselesi’ değil ama tam bir ‘olmuş mu olmamış mı?’ meselesi. Yaşanılan süreçteki duygu durumuna ‘abartılı, yersiz’ demek dile kolay. Çünkü haklılar, çok emek verildi. Çocuklarımızın bugüne kadar 12 yıldan fazla süren öğrencilik hayatı, ebeveynlerinin ise velilik yaşantısı var.
Ancak evdeki bu duygu ikliminin öğrencinin sınav performansına olumlu etkisinin olmayacağı gibi olumsuz etkisi bile olabilir. Çünkü sınav kaygısı alanında yapılan çalışmalarda ve öğrencilere uygulanan sınav kaygısı testlerinde görülüyor ki; öğrencilerin en önemli stresörlerinden yani stres kaynaklarından biri ‘aile’ faktörüdür. Öğrencinin “Aileme mahcup olmayayım, çok emekleri var.” düşüncesinden tutun da “Benim nasıl kafasız biri olduğumu görecekler.” endişesine kadar pek çok negatif yargı, yüksek sınav stresine sebep oluyor. Sınav arifesinde, aile yaşantısındaki abartılı davranışlar ise yangına körükle müdahaleye benziyor.
Normalleştirin
YGS 12 Mart Pazar Sabahı saat 10’da uygulanacak ve sınavın başlamasına 15 dakika kala ‘2 milyondan fazla adayın sınav salonundaki (derslikteki) yerine oturmuş olması gerekiyor. Bu çok normal bir şey değil. Çünkü normal pazar sabahlarında 2 milyon kişi sözleşip böyle bir toplumsal hareket yapmaz. Demek istediğimiz çocuğunuza ‘alt tarafı sınav’ demeyin. Belki buna benzer bir cümleyi, stresini kontrol altına alabilmesi, moral bulması için söylüyor, ona destek vermeye çalışıyorsunuz. Ancak bunun bir faydası olmayacağı gibi öğrencide “Ailem beni hiç anlamıyor.” Hissi oluşturur. Hem unutulmamalı ki öğrenci aynı zamanda bir ergen. Yani ‘anlaşılmama hissini zaten yoğun yaşıyorlar. ‘Rahat ol, şimdiye kadar kaç tane sınava girdin n’olcak!’ demek yerine şunu demenizi, demeyecek olsanız da tavrınızla, sözsüz mesajlarınızla iletmenizi öneriyoruz: ‘Bu önemli sınavda, sonucu ne olursa olsun; senin elinden geleni yapıyor olman, benim için yeterli.’
Sakın
‘Deneme sınavlarını biliyoruz ve YGS’de daha iyisini yapacağına inanıyorum.’, ‘Sana inanıyorum.’ Cümleleri çok destekleyici, gayet yapıcı ifadeler gibi görünür ama tam aksine öğrencinin kaygısını besleyen düşünceleri iletir. Zaten öğrencinin sınav kaygısının nedenlerinden biri ‘düşük performans endişesidir’. Yani ‘daha öncekiler gibi olmazsa, ya çuvallarsam, ya kaydırırsam, ya bildiklerimi unutursam’ benzeri düşünceler zaten onun aklından geçmektedir. Bir de anne-babası ‘daha iyisini bekliyorum’ derse bu yük altında dizlerinin titremesi doğaldır. Bu nedenle ‘daha iyisini yaparsın’ cümleleri yerine; yüzünüzde koşulsuz, şartsız sevginizin sıcak ifadesiyle ‘Yanıtını bildiğin tüm soruları yapmaya gayret et. Şu an sana nasıl bakıyorsam bu sınavdan sonra da sana aynı bakıyor olacağım.’ deyiverin.
YGS Günü Hakkında
Bu sınav hakkında velilerin bazı şeyleri bilmesi öğrenciyle empati yapmasını ve çocuğuna vereceği desteğin kalitesini arttıracaktır. YGS tek oturumlu yani molasız ve 160 dakika süren bir sınav. Öğrenci bu sınava giderken elinde kimliğinden başka bir belge de bulunur: Sınav Giriş Belgesi. Bu belgeye öğrencinin tüm işlemlerini online olarak yaptığı ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sayfası'ndan ulaşılacak. Pazar sabahı gireceği sınav yeri, geçtiğimiz günlerde internetten çıktısını aldığı ‘Sınav Giriş Belgesi’nde yazmakta. Bu sınav belgesinde belirtilen adresteki okula, dersliğe sınav gününden önce gidilmiş olması önemli. Böylece bir ulaşım provası yapılmış olacaktır. Ayrıca ne zaman evden çıkılması gerektiği, ulaşımda en iyi ve en kötü olasılıkların değerlendirilmesi de ön görülecektir.
Sınav giriş Belgesi üzerinde YGS’ye dair tüm uyarılar, hatırlatmalar, bilgilendirmeler yazar. Bunları öğrenci ve velisi beraber, gözden kaçan bir şey olmaması için yüksek sesle, sabırla, dikkatle okunması önerilir.
YGS Bir Aşamadır
YGS bir baraj sınavdır. Bu barajı aşan adaylar haziran ayında yapılacak Lisans Yerleştirme Sınavlarına katılmaya hak kazanacak. LYS’lere girebilmek için baraj olarak belirlenen puan ise 180. Eğer aday 180 alamamış ise LYS’lere giremez ancak aldığı puan 150 ve üstüyse önlisans (meslek yüksekokullarını) bölümleri tercih edebilecek. 150 puanı aşamayan adaylar, bir sonraki sene için tekrar hazırlanabilir, tekrar başvuru yapabilir. Engelli öğrencilerin 100 puanı aşması ise yeterli olabiliyor, yetenek sınavıyla öğrenci alan bölümlere yönelebiliyorlar.
Ayrıca sadece bu YGS’den elde edilecek puanın üzerine, lise yaşantısındaki başarı puanı da (Ortaöğretim Başarı Puanı-OBP) eklenecek. Bu puanın adı ‘yerleştirme puanı’ olacak ve bu puanla bölüm tercihleri yapılacak. Bu tercih işlemi genelde temmuz ayında gerçekleşir. Sadece YGS’ye girip 150 puan alan öğrenciler ve okuldan gelecek OBP’nin eklenmesiyle elde edeceği yerleştirme puanıyla ön lisans (iki yıllık) bölümleri tercih edebilecek. 150 baraj puandır ve tercih hakkı verir ama bir bölüme yerleşmek için yeterli olmayabilir. YGS’de tüm sorulara doğru yanıt veren bir aday 500 tam puanı alıyor.
Ülkemizde üniversite giriş sürecini organize eden kurum ÖSYM (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi). İnternet adresi ise www.osym.gov.tr . Bu adresten tüm süreç hakkında gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz. Veya öğrencilerinize de danışmanlık eden uzman rehber öğretmenlerimizden bu konuyla ilgili detaylı bilgiler edinip, süreci öğrenebilirsiniz.
Bu Sınavlar Tek Bir Şeyi Gösterir
Eğer çocuklarımızın, öğrenim yaşantısının bu zamanına kadar bir iş kalitesi varsa ‘olmuş’ anlamına gelen bir sınav sonucu belgelenecek. Ama yok, çocuklarımız öğrencilik yaşantısında zorlanmalar yaşamışsa çok da içimize sinmeyen sonuçlar gelebilir. Bilin ki sınav sonuç belgeleri adayların o konudaki iş kalitesini gösterir. Onların kişiliği, değerleri veya hayat başarısı konusunda asla bilgi ver(e)mez. Bu sınav çocuklarımızın öğrenim performansıyla ilgilidir. Sizin de ebeveynlik performansınızı ölçmez. Sonuçta öğrencimize ve size mutlu, sağlıklı, başarılı bir hayat dileriz.
Bora Serhat Çelik
Lise PDR Bölüm Başkanı
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?