İngilizce Eğitimi
Dil, insanı insan yapan özelliklerden biridir ve sürekli değişim içerisinde olan dinamik bir yapıdır. İnsanların iletişimini sağlayan dil, kendi içerisinde farklı kurallara sahiptir. İnsan toplulukları konuştukları bir dil olmadan düşünülemez çünkü insan dili kullanabilen ve konuşma özelliğine sahip yegane varlıktır. Dil aracılığıyla insanlar düşüncelerini ve duygularını karşılarındakilere aktarabilir.
Dil edinimi bebek doğduğu andan itibaren başlar ve çocukluk döneminde de devam eder. Bebekler dünyaya geldiğinde ebeveynlerinden, etrafındaki insanlardan, çevrelerindeki seslerden etkilenirler ve bu seslere tepki göstermeye başlarlar. Çocuk, dil edinirken önce tek sözcük ve ardından da basit cümleler kurmaya başlar. Uzmanlar çocukların dil edinimi süresince kritik yaşların olduğunu ve bu yaş aralığının 0-6 yaş aralığı olduğunu söylemektedirler. Bu yaş aralığından sora dil edinimi süreci oldukça zor bir hal alır. Çocukların ana dil edinimi sürecine paralel olarak yabancı bir dili edinme zamanları ne kadar erken olursa yabancı dil konusunda o kadar donanımlı ve başarılı olurlar.
Bebekler doğdukları andan itibaren ana dillerini edinirken çevreden ne duyarsa ona göre dil edinim süreçleri kolaylaşır. Örneğin bebeğin doğumundan itibaren ailede hem “Türkçe”, hem “İngilizce” ebeveynler ve bebeğin çevresindeki insanlar tarafından aynı anda konuşulursa, bebek bu iki dili de ana dili gibi öğrenmektedir. Bu duruma örnek olarak yurt dışında yaşayan aileler verilebilir. Böyle ailelerin çocukları evde ana dillerine, ev dışında ise farklı bir dile maruz kalırlar ve dile maruz kalma seviyesi ne kadar yüksek olursa çocuk yabancı bir dili ana diline paralel bir şekilde o kadar kolay öğrenir.
Çevremizle iletişim kurmamızı sağlayan dil, tüm zihinsel süreçlerle ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiştir. Anlamak, düşünmek, dikkatini kanalize etmek gibi tüm zihinsel faaliyetler dili kullanır. Dil ve zihin birbirine paralel gelişmektedir. Bu nedenle çocuğun dil gelişimi onun tüm zihinsel gelişimini desteklemektedir. Dilbilimciler okul öncesinde yabancı dil öğrenen çocukların problem çözme yetilerinin de çok güçlü olduğunu düşünmektedirler. Erken yaşta verilen yabancı dil öğretimi çocukta zekayı geliştirmekte ve ana dilinde de anlama kabiliyetini arttırmaktadır.
Yabancı bir dili edinmek ve bilmek bir bireyin o dildeki sözcükleri ve dilbilgisi yapılarını bilmesine ek olarak o dilin diğer konuşucularıyla sözlü ve yazılı olarak iletişim kurabilmesini sağlamaktadır. Dilin dilbilgisel yapısının yanı sıra hangi kelimenin nerede kullanılacağının bilincine sahip olmak da gereklidir. Bunu kazanabilmek için de o dilin kültürü ve edebiyatı hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Erken yaşta yabancı dil edinen bireylerin kendi dillerindeki okuma anlama becerileri daha üst seviyelerdedir. Ana dilini edinen bir çocuğun aynı anda yabancı bir dil edinimine başlaması kendi ana dilinde çocuğun gerilemesine değil aksine iki dilin de birbirine olumlu paralel olarak gelişmesini sağlar.
Yabancı dil edinimi her yaşta ve her düzeyde uygulanabilen fakat oldukça ciddiye alınması gereken bir süreçtir. Erken yaşta yabancı dil öğretimi ülkemizde son zamanlarda çok büyük bir önem kazanmaktadır. Okulların ve ebeveynlerin işbirlikçi çalışmalarıyla yabancı dil edinimi çocuklar için desteklenmelidir.
Selin ERGÖK
İncek Okyanus Koleji Ortaokul İngilizce Öğretmeni