"Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacıdır." diyen Lord Byron yeni eğitim-öğretim yılına merhaba demeye sayılı günler kala bir ülke için eğitimin önemini en acil ihtiyaç gibi vurgulamıştır.

İnsan doğduğu andan itibaren eğitim alır ve hayatının her evresinde bu eğitim devam eder. Dünyaya geldiğimizde nasıl davranmamız gerektiğini, ihtiyaç duyduğumuz faaliyetlerin nasıl gerçekleşeceğini, emeklemeyi, yürümeyi, konuşmayı ve nasıl besleneceğimizi ailemizden öğreniriz. Eğitim ilk önce ailede başlar. Aile içerisinde sergilenen tavırlar, konuşmalar, davranışlar ve yapılanlar her çocuğa bir şeyler öğretir. Aile yapısı çocuğun kişilik oluşumu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Daha sonra yaşımız ilerledikçe eğitim kurumlarında eğitim almaya devam ederiz.

Eğitimin dünyada ilk ortaya çıkışı Sümerlere kadar dayanmaktadır. Uygarlık ve tarih Sümerler de başlar denilebilir. İlk okuma ve ders kitapları okul denen kurum Sümerler ile yayılım göstermiştir.

Yunan Medeniyeti 'nin de eğitimde önemli özellikleri dikkat çekmektedir. Karakter, estetik ve beden eğitimi üzerine kurulan sistemde; karakter eğitiminde ortak yaşam, sevgi ,saygı ve devlete olan bağlılık temel alınmıştır. Estetikte ruhun eğitilmesi, beden eğitiminde ise vücudun güçlenmesi spor yapmak önemle vurgulanmıştır. Bunun yanında yoğun bir felsefe ve mantık dersi eğitimi verilirdi.

Türk toplumlarında eğitim genel manada töre etrafında oluşmuştur. Asya Hun Devleti Köktürkler ve Uygur devletleri incelendiğinden kendi alfabelerini oluşturarak Milli bir eğitimin ilk yöntemini uyguladıkları görülebilir.

İslam dünyasında eğitim; VIII.-XII yy de en parlak dönemlerini yaşamıştır. Türklerin İslamı benimsemeleri ile eğitim sisteminde değişikler de görülmüştür. " İslama göre bilim yücedir" anlayışını kendi eğitim anlayışı ile harmanlayan Türk devletleri bu dönemden sonra Farabi, İbni Sina, Biruni gibi dünyaca ünlü ilim insanlarını yetiştirmiştir. Her uygarlığın çeşitli boyutlarda katkı sağladığı eğitim sistemi günümüzde hala geliştirilmesi devam eden bir misyon olarak ülkelerin gündeminde yer almaktadır.

Eğitim hayatın her alanında bir yaşam tarzıdır adeta. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe mekanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır."  sözündeki gibi bizi ülkece güçlü kılan en önemli unsur eğitimli bireyleri ile dünyaya örnek olan bir medeniyet olabilmek ve bunu için seferber olmaktır.