Eğitimde Yeni Bilgiler Öğrenmek İçin Öğrencinin Hazır Olması Çok Önemlidir
Eğitim öğretim süreci için son derece önemli olan hazır bulunuşluk öğrenme öğretme sisteminin önemli bir girdisidir. Eğitimde yeni bir davranış değişikliğinin meydana gelebilmesi öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyine bağlıdır. Bir öğrenim görevinin standart kazanımlar düzeyinde gerçekleştirebilmesi için öğrencinin, öğrenim görevinin gerektiği olgunluk düzeyine ulaşmış ve ön bilgileri almış olması gereklidir. Daha yalın bir ifadeyle yeni sınıf düzeyine geçmiş olan bir öğrencinin önceki sınıf düzeyindeki kazanımları tamamlamış olması gerekir ki yeni bilgileri daha iyi kavrayacak düzeye gelebilsin.
Hazır bulunuşluk önceki öğrenmeleri, ilgileri, tutumları, yetenekleri ve sağlık durumunu dahi kapsayan çok içerikli bir kavramdır. Yani hazır bulunuşluk bir öğrencinin otobiyografisidir. Eğitim bir davranış değiştirme süreci olduğu için sürecin başı ile sonu arasındaki farkın nicel ve nitel olarak ölçülebilmesi son derece önemlidir. Bu önem öğretime nereden başlanacağının bilinmesini gerektirir.
Sınavlarla planlanan öğrenme birimine öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi olarak ne kadar hazır olup olmadıkları belirlenerek hazır bulunuşluk seviyesi tespit edilir. Bu sınavlarla öğrencilerin öğrenme birimine başlamadan önce eksikleri belirlenir ve öğrencilerin eksikleri tamamlanır. Aynı sınıfta olup aynı kazanımlara sahip olamayan öğrenciler olabilir. Burada, başarısızlığı sadece öğrenciye yüklemek doğru değildir. Fiziksel, biyolojik, psikolojik ya da dış etkenlere bağlı olabilir. Bu yüzden öğrencilere bu bilgiler verilirken kişisel özellikleri ve seviyeleri göz önünde bulundurulmalıdır.
Koşullu öğrenme kuramlarına göre hazır bulunuşluk öğrencinin uyaranlara uygun tepkileri verme ve bu tepkileri kendinde geliştirme tekniğidir. Öğrenmenin oluşması için öğrencinin uyarana gereken tepkiyi yineleyebilmesi ve pekiştirilmesi gerekir. Karmaşık konularda öğrencilerin anlayabileceği düzeye indirgemek gerekir.
Bilişsel öğrenme kuramlarına göre Hazır Bulunuşluk öğrencinin yeni öğrendiği bir konuyu eski öğrendiği konularla bağdaştırarak öğrenmesidir. Bilişsel hazır bulunuşluğu destekleyen ortamlarda birey soru sorar, sorgulama, analiz, sentez ve değerlendirme yapar. Güdüsel öğrenme kuramlarına göre Hazır Bulunuşluk bireyin doğuşundan başlayarak bugüne kadar olan gelişim düzeyindeki seviyeye uygun öğrenme biçimidir. Bu kuramda öğrencinin gelişim düzeyi iyi tanınmalıdır.
Reid ve Moore III (2008) çalışmalarında liseden sonraki eğitim için üniversite öğrencilerinin sahip oldukları algı ve tutumları incelemişlerdir. Çalışmanın örneklemi aynı okulda öğrenim görmekte olan 6 erkek ve 7 bayan olmak üzere 13 kişiden oluşturulmuştur. Veriler bireysel gözlem ve biyografik anketlerden toplanmıştır. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2012 Cilt 1 Sayı 3 ISNN: 2146-9199 153 Çalışmanın bulguları lise sonrası eğitim için erken planlamanın, okulda sıkı çalışmanın, okumaktan zevk almanın, iyi çalışma ve zamanı yönetme becerilerinin erken eğitim sürecinde önemli olduğuna işaret etmektedir.
Yapılan çalışmalarda okulun, okula başlama yaşının, okul öncesi eğitimde geçen sürenin, erken eğitimin, okul öncesi eğitim almanın, hazırlık sınıfında okumanın, öğretmenin, aile ve aile ortamının, ailenin sosyoekonomik düzeyinin, ebeveyn çocuk iletişiminin, çocuk bakımının, ebeveynlerin eğitim düzeyinin, olumlu akran ilişkilerinin, evin fiziksel yapısının hazır bulunuşluğu etkileyen faktörler olduğu tespit edilmiştir.
Merve ÇETİN
Okyanus Kolejleri Ölçme Değerlendirme Uzmanı