Birçok gezegenin içinde, Dünya’da var oluşumuzun bir sebebi olduğunu görüyoruz. Diğer gezegenlerdeki ekstrem hava koşullarıyla kıyaslandığında Dünya üzerinde meydana gelen doğa olayları ortalama düzeyde ve yaşamın devamlılığını sağlıyor. Evimize en çok benzeyen gezegen olan Marsta bile yaşamanın şu an için mümkün olmadığı biliniyor. Bunlara rağmen dünyayı yok etmek için el vermişcesine hareket ediyoruz.
Kendimize en yakın hissettiğimiz Kızıl Gezegen Mars’a bir bakalım... Bir zamanlar atmosferinin var olduğu kanıtlanan Mars’ın atmosferini neden kaybettiği bilinmese de kutuplarının ‘kuru buz’ olarak bildiğimiz donmuş karbondioksit ile kaplı olduğu bilinmektedir. Mars’ın kutup bölgelerinde hayatta kalamayacağımız kar fırtınaları gerçekleşmektedir. Gündüz 20 derece gece ise -50 derece arasında değişen sıcaklık değerlerinin yanında dünyada benzeri görülmemiş şiddette kum fırtınaları oluşmaktadır.
Dünya üzerinde en yüksek rüzgâr hızı 1996’da 408 km/s olarak ölçülmüştür. 1961 yılında gerçekleşen Nancy tayfunu saatte 346 km/s’lik hızıyla 170 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Atmosferi hidrojen ve helyumdan oluşan Satürn’de ise rüzgâr hızı 1600 km’ye ulaşır ki bu hızın bizim için ne kadar yıkıcı olacağı tahmin bile edilemez.
Satürn’ün en büyük uydusu olan Titan’ın şiddetli metan yağmurları ve fırtınalara sahip olduğu biliniyor. Titan’a sıvı halde düşen metan, Dünya atmosferinde gaz halde bulunan, yanıcı ve zehirli özellikte bir maddedir. Titan’a düşen metan yağmurları Dünya’ya düşüyor olsaydı, zehirli olmasının yanı sıra havada ki oksijenle tepkimeye girerek yanmaya başlar ve Dünya’yı bir alev topuna dönüştürebilirdi.
Güneş sisteminin dev gezegeni Jüpiter’de ise adeta gökten elmas yağmaktadır. Gaz ve şimşek fırtınaları gezegende ki metanı karbon elementine dönüştürmektedir. Karbon yüzeye inerken katılaşarak önce grafit sonra elmasa dönüşmektedir. ‘Bunun neresi kötü?’ dediğinizi duyar gibiyim. Dünya üzerinde ki en sert madde olan elmasın başımızdan aşağı yağmasını hiçbirimiz istemeyiz değil mi?
Canlıların yaşamı için diğer gezegenlere göre ortalama düzeyde gerçekleşen hava koşullarına ihtiyacımız var. Metan yağmurları, şimşek fırtınaları, jet rüzgârlar vb. insanoğlunun adapte olabileceği koşullar olarak görülmüyor. Bilim, şimdilik Dünya’dan başka bir evimiz olmadığını söylüyor. Bilimin mesajına ve dünyanın çığlıklarına kulak verelim.
Gözde Başak DEMİRCİ
Kimya Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?