Coğrafya ve Tarih dersleri birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde olan birbirini besleyen disiplinler olarak görülmüştür...
Tarih bilimi, geçmişte yaşanılan olayların anlatılarak o olaylardan çıkarılması gerekenlerin analizini yapmamızı sağlar. Coğrafya ise yaşamın tam içinde olan o andaki yaşadıklarımızdır. Coğrafya bilgisine sahip olmak size bir vatan bahşedebilir. Coğrafyanın önemini İlk ve Orta Çağdaki Herodotos,Eratosthenes, Aristoteles, İbn-i Batuta, Katip Çelebi, Evliya Çelebi gibi ünlü coğrafyacı ve seyyahların eserlerini tanıyarak anlayabiliriz. Onlardan biri olan Kristof Kolomb ve Vasco De Gama okyanuslardaki dalgaların yüksekliğini, fırtınaların hızını ve esme yönünü bildikleri için keşifler yaptılar ve yeni bir yaşam alanı oluşturdular.
Yine Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale Savaşları’nda İngiliz ve Yunan askerlerini boğazdaki akıntının yönünü, boğazın sürekli kıvrılan daralan fiziki yapısını, Conkbayırı’nın yüksek bir düzlük olduğunu bildiği için Türk ordusunu savunmadan taarruza geçirdi ve gurur duyduğumuz bir galibiyetin gerçekleştiği, tarihi bilgilerin yığıldığı bir yaşam alanı oluşturdu.
Türklerin ilk anayurdu olan etrafı dağlarla çevrili geniş düzlüklerden ve yüksek platolardan oluşan geniş bozkırların ve çöllerin olduğu Orta Asya’dan göç etmesi ile büyük Türk Göçü yaşanmıştır. Hayvancılıkla geçinen Türklerin hayvanlarına su ve otlak temini için uygun iklim koşullarının olduğu yerlere göç ederken diğer kavimlerle girdiği mücadeleler ile günümüzdeki bir çok devlet bugünkü yerlerinde kurulmuştur. Nihayetinde Orta Asya’dan göç eden Türkler diğer kavimlerle girdiği mücadeleler sonucunda Anadolu topraklarına yerleşmişlerdir.
Sarıkamış’ın yaslandığı Allahüekber Dağları’nda 90 bin askerimizin şehit olması maalesef oradaki iklim ve yer şekilleri koşullarının iyi bilinmemiş olmasının hazin bir sonucudur.
Tarih ve coğrafya birbirleri ile alışveriş halinde olan iki önemli sosyal bilimdir. Ancak mekan bilgisi olmadan tarihin olmayacağı, yazılamayacağı bilinmelidir. Tarihin iyi anlaşılabilmesi için coğrafya bilgisinin verilmesi ve bunun vurgulanması gereklidir.
Günümüz tarih otoritelerinin dediği gibi ‘’Tarih bilgisinin eksikliği coğrafya bilgisinin eksikliğinden gelmektedir.’’
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?