Bir süredir ünlü düşünür İbn-i Haldun’un ‘’Coğrafya Kaderdir’’sözünün dilden dile dolaştığını duyuyorum. Hayatımızda kaderimizin yönünü belirleyen bazı şeyleri seçemiyoruz maalesef.
Tıpkı ailemizi,doğduğumuz kültürü seçemediğimiz gibi. Aslında seçemediklerimiz ,sectiklerimizle birleşince kaderimizi kendimiz belirlemiş olmaz mıyız diye düşünüyorum zaman zaman.
Coğrafya’da böyle değil midir? İnsan bir coğrafyanın içine doğar ,bu coğrafya susuz bir çöl bölgesi de olabilir, su kaynakları fazla olan gelişmiş bir bölge de yada karla kaplı bembeyaz bir bölge de. Evet bu bizim seçemediğimiz bir kaderdir aslında. Mesela Afrika’daki çocukların coğrafyanın verdiği iklim elverişsizliği nedeniyle fakirlikten aç kalması, zengin maden yataklarına sahip Ortadoğu’daki halkın hergün yeni bir umutla uyanıp yine savaşın içerisinde kendini bulması gibi…
Bastığımız yer yani coğrafya seçme fırsatı verilmeden bize sunulur. Üzerindeki yeraltı kaynakları,su kaynakları,doğal zenginlikleri,olumlu yada olumsuz iklim şartları ve yer şekilleri ile birlikte.Bu nedenle geçmişten bu yana coğrafya bir çok şeyi etkilerken bir çok şeyden de etkilenmiştir işte bu yüzden coğrafya da yaşanan her şeyin izini bulmak mümkündür.
Aslında coğrafya bize bir yandan kendisinden kaçılamayacağını anlatırken tıpkı Hollanda’nın yükseltisi deniz seviyesinde olduğu için bir sure sonra sular altında kalacağı gibi, biryandan da ona şekil vermezsen üzerinde rahat oturamayacağını gösterir. İnsan içinde bulunduğu coğrafyayı kendine yaşam alanı sağlayacak şekilde hükmetme gücüne de sahiptir aynı zamanda. Hollanda örneği üzerinden devam etmek gerekirse mühendislik çalışmaları coğrafi özelliklerden beslenerek ülkeyi 30-40 yıl sonrasının kaderine teslim etmektense uzun sure yaşanılacak bir ülke haline getirmiştir.
Sonuç olarak evet Coğrafya ünlü düşünürün söylediği gibi ‘’Kader’dir’’ ancak bize verileni işleyip doğru değerlendirdiğimizde kaderimize yön vermek bizim elimizdedir.
Zeliha Altıokka
Coğrafya Öğretmeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?