Yabancı dil öğrenmek artık bir mecburiyet değil ihtiyaç haline gelmelidir. Globalleşen dünyada iletişim kurabilmek adına İngilizce öğrenmenin yanı sıra farklı bir dil daha öğrenmek gerekmektedir. Peki dil öğrenimini bu kadar zor kılan sebepler nedir?
Eğitim öğretim hayatımıza dil öğrenimini zorunlu kılıp öğrencileri sınava tabi tuttuğumuz müddetçe dil öğrenimi gerçekleştiremeyeceğimiz apaçık ortadadır. Dil öğrenimini öğrencinin not kaygısı olmadankendini ifade ederken, özgür hissedeceği, dile maksimum seviyede maruz kalacağı ve yanlış yapmaktan korkmayacağı ortamlarda gerçekleştirmeliyiz.
Öğrenci önce kendini derste rahat hissetmelidir ki kendini rahatça ifade edebilsin. Yaptıkları her yanlışta öğrencilerimizi uyarmak onların özgüvenini zedeleyecek ve bir süre sonra kendilerini konuşmaya kapatacaklardır. Not alma faktörü de öğrenciyi yanlış yapmaktan korkutmaktadır. Öğrenciler konuşamadıklarını hissettikleri ve not kaygısı içinde oldukları zaman kendilerini ezbere dayalı gramer çalışmalarına adamaktadırlar. Tüm bu sorunlar sarmal döngü şeklinde ilerlemektedir. Sonrasında ortaya genel bir algı çıkmaktadır ki bu hepimizin sıkça duyduğu “anlıyorum ama konuşamıyorum”.
Peki dil öğrenimini kolaylaştırmak adına neler yapmalıyız? Öncelikle dil öğrenimi notla ölçülen bir ders olmaktan çıkmalı. Öğrenci o dili, o dilin kültürünü, edebiyatını ve sanatını severek, eğlenerek öğrenmelidir ve bunları kendi kültürüyle karşılaştırıp kendi içerisinde sentezlemelidir. Not kaygısı olunca öğrencilerimiz anlama ve yorumlamaktan çok ezbere odaklanmakta ve edindikleri bilgiler kalıcı olmaktan çıkmaktadır. Aynı zamanda öğrencilerimizi yaptıkları ufak yanlışlarda özellikle ilk zamanlar uyarmamalıyız ki öğrenci önce konuşabiliyorum özgüvenine erişebilsin. Bu hissiyatı yarattıktan sonra öğrencinin bolca dile maruz kalmasına ve dili kullanmasına olanak sağlamalıyız. Dili iletişime geçmek için bir araç olarak kullanmadan öğrenemeyeceklerinin farkına varmalarını sağlamalıyız.
Sonuç olarak dil öğrenimini teorik, zorlayıcı, sıkıcı bir zorunluluk olmaktan çıkarmalı ve öğrencilerin gramer konularına odaklanmalarına engel olmalıyız. Tüm bunların yanında öğrencileri konuşmaya teşvik etmeli, yanlış yapmaktan korkmalarına engel olmalı ve bunu bir eğlence olarak görmelerini sağlamalıyız.
AYŞEN MENEKŞE CİVAŞ
Ortaokul İngilizce Supervisor
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?