Çocuğunuza Karşı Tutumlarınız Doğru mu?
Çocuklara rehberlik yaptığım ailelerin birçoğu sürekli çocuklarına bazı davranışlarından ne kadar rahatsız olduklarından bahsetmektedir. Onların deyimi ile zaman zaman iletişimlerinin koptuğunu, kendilerine saygısız davrandıklarını anlatıyorlar.
Çocuk sahibi olmaya karar verirken veya çocuklarımız dünyaya geldiği andan itibaren ebeveynler olarak, onlar için gerekli olan en önemli şeylerin mutluluk sevgi ve başarı kavramları olduğu öngörüsü ile başlarız aile olmaya;
Ailelerin çocukların yaşadığı duyguları görmezden gelmeleri yerine hangi duyguların daha iyi olduğunu göstermemeleri çocukların ailesine olan koşulsuz sevgilerini ileriki hayatlarında taşıyamamasına sebep olmaktadır. Çocuklarımıza yaşadığı duyguların yanlış olduğunu göstermek yerine, onları anlamaya çalışmalı ve ilerlemelerini sağlamalıyız.
Ailelerin tutarsız kuralları, çocukların gelecek yaşamlarında denge sağlama konusunda problem yaşamalarına sebep olacaktır.
Çocuklarımızla her zaman arkadaş kalabilmeli ve ayrıca onları aşırı koruyucu olmaktan uzak durmalıyız. Bu dengeyi çok iyi sağlayabilmeliyiz. Eğer çocuğumuzun karşılaştığı her problemde onu korursak, bu davranışımız çocuklarımızda aşırı benlik duygusu yaratır. Buda çocuklarımızın hayatını kolaylaştırır ve nasılsa çaba sarf etmeden her istediklerinin olacağına inanırlar. Kendi dünyalarında hak ettiğini düşündüğü şeyler olmaz, kafaları karışır, depresyona girerler ve aşırı tepki verirler.
Ebeveynler olarak çocuklarımızla karşılaşmış olduğumuz problemleri paylaşabiliriz ve onların da fikirlerini alabiliriz. Duygularımızı paylaşırken çocuğumuza kendi sorunlarımızla nasıl başa çıkabileceğimizi ve bu engelleri nasıl aşabileceğimizi onlara göstermek çocuklarımız için yönlendirici ve faydalı bir yol olacaktır.
Son zamanlarda duyduğum en sık kullanılan cümle ‘’Çocuğum çok zeki fakat çalışmıyor’’ yani en büyük zenginliğe sahipsiniz, fakat bunu nasıl kullanabileceğinizi bilmiyorsunuz. Çocuğun geleceğe dair kaygıları varsa bile siz onu adeta kaldırıyorsunuz. Çocuk şu şekilde düşünüyor.’’ben zekiyim istersem daha iyisini yapabilirim’’ çocuk ödev yapmasa da ders dinlemese de her zaman başarılı olabileceğini ve yapabileceğini düşünüyor. Zamanla çocuk tembelleşiyor. Ve sonunda ‘’ben tembel değilim, istesem yaparım sadece yapmak istemiyorum’’ şeklinde düşünüyor. Bu algı çocuğun eğitim hayatı boyunca devam ediyor. Ve yapamadığı zorlandığı anda gerçekten artık çok geç kaldığını görüyor ve işte o zaman sıkıntı başlıyor. Kısaca çocuğuma yardım edeyim derken anne baba olarak çocuğa daha çok zarar veriyoruz. Yerine getiremedikleri sorumluluklar için çocuklarımıza bir kılıf buluyoruz ve onun üzerinde olan yükü hafifletmiş oluyoruz.
Bırakalım çocuklarımızın utanma ya da küçük düşme duygularını kendileri yaşasınlar bizler üstlenmeyelim. Kendileri yaşasınlar ki gelecek hayatlarında bu duyguların farkında olsunlar ve karşılaştıkları her zorlukla ve yaşadığı duygularla nasıl baş edebileceklerini öğrensinler.
Nurgül ANIL
Rehber Öğretemeni
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?