Üstün Zekâlı Öğrencilerin Hayata Bakışı
Üstün zekâlı bir çocukla ilgili yüksek beklentilere sahip olmak yanlış değildir. Yanlış olan; üstün zekâlı çocuğu tanımadan, onun ilgi ve yetenek alanlarını bilmeden ve buna uygun kaliteli bir eğitim ortamı sağlamadan yüksek beklentiler içine girmektir.
Bir çocuğun erken yaşta okuma-yazma öğrenmesi, yaşıtlarından ileri düzeyde sayısal beceriler sergilemesi tek başına yeterli olmamakla birlikte tabii ki bir üstün zekâlılık belirtisi olarak kabul edilebilir. Bu kabulde bir yanlışlık olmayabilir fakat birçok eksiklik olduğu aşikârdır.
Nitekim Howard Gardner’ın Çoklu Zekâ Kuramı’nda da zekâ sekiz başlık altında incelenmiştir;
- Sözel – Dilsel Zekâ
- Mantıksal – Matematiksel Zekâ
- Müziksel – Ritmik Zekâ
- Bedensel – Kinestetik Zekâ
- Görsel – Uzamsal Zekâ
- Kişilerarası – Sosyal Zekâ
- İçsel – Kişiye Dönük Zekâ
- Natüralist – Varoluşsal Zekâ
Buna göre, üstün zekâlılık ve yeteneklilik ile ilgili toplumsal kabullerimizin çoğunlukla ilk iki zekâ türünü kapsadığını görebiliriz. Yine buradan hareketle %75 oranında yanlış bir algı içinde olunduğu da söylenebilir. Bu yazıyı okumaya bir ara verin, herhangi bir arama motoruna ‘üstün zekâlı çocuk’ yazın ve karşınıza çıkan görselleri inceleyin. Karmaşık sayısal formüller yazılmış olan tahtalar, deney tüpleri ve kitaplarla kombine edilmiş fotoğraflarda Einstein benzeri verilen pozlar gördünüz değil mi? Paleti ve fırçasıyla resim yapan, keman çalan, spor yapan veya bir topluluğa hitap eden bir çocuk? Maalesef göremediniz…
Evet, üstün zekâlı çocuk bir Einstein olabilir fakat onun bir Picasso, Beethoven, Jordan veya bir Fatih olabileceğini de unutmamak gerekir. Picasso, Michael Jordan kadar iyi basketbol oynayamayabilir. Beethoven ise gemileri karadan yürütecek liderlik zekâsına sahip olmayabilir. Buradaki temel nokta ise bu farklılıkları kabul ederek, çocuğun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişimini desteklemek ve ona spesifik fırsatlar sunmaktır.
Özetle; üstün zekâlı ve yetenekli bir çocuğu altın gibi değerli kılmanın yolu onu iyi tanımaktan geçmektedir. Marcel Proust’un da dediği gibi “Yeni bir keşif için, yeni yerler değil yeni gözler gerekir.”
Ahmet DÖNMEZ
Ataşehir Okyanus Koleji - Üstün Zekâlılar İlkokulu Müdür Yardımcısı
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?