Her kayıp yaşamdaki yeni bir öğretidir, yas süreci bizi olgunlaştırır. Uzun soluklu yaşamlarımızda ayrılıklar er ya da geç hayatımıza girecek, sevdiklerimizi yitirmemize sebep olacaktır.
Bu ayrılıklar ölüm gibi doğal bir sebeple ortaya çıkabileceği gibi çeşitli anlaşmazlıklar ve yaşam olayları nedeniyle de kendimizi kederli bir ayrılık sürecinin içinde bulabiliriz. Belki anne ve ya babamızdan biri, belki çok iyi anlaştığımız bir arkadaşımız, belki değer verdiğimiz bir aile ferdimiz... Sevdiğimiz birini yitirdiğimizde içinde bulunduğumuz bu kederli süreç yastır. Kayıpları kabul etmenin, hayata umutla bakmanın hayli zorlaştığı yas döneminde; suçluluk, inkar, kızgınlık, adalet arama ve içe kapanma gibi tepkilere sıklıkla rastlarız. Tüm bu hüznün, kaygının ve boşluk hissinin yaşandığı süreçle nasıl baş edeceğimizi, yitirdiklerimizden geriye kalanla hayatımıza nasıl devam edeceğimizi ve bu süreci yaşayan bir başka yakınımıza nasıl yaklaşmamız gerektiğini konusu akıllara geliyor.
Kayıp ve yas konusunu ele alırken öncelikle birbirinin içine geçmiş süreçler olan kayıp,yas ve matem kavramlarına bir göz atalım. Ölümün evrensel bir olay olduğu varsayılarak, sevilen bir kişinin kaybının geride kalanlarda büyük bir çaresizlik duygusu oluşturduğu söylenebilir. Yas, matem sürecini de içine alan duygulanımdır. Yas, "Bizim için çok fazla önemi olan birisini kaybettiğimizde hissettiğimiz üzüntüden doğan duygular" olarak tanımlanabilir. Kayıp ve yas durumuyla karşılaştığımızda fiziksel tepkilerin başında uyku problemleri, yeme sorunları ve psikosomatik arazlar gelir. Kızgınlık, öfke, suçluluk, endişe, korku ise duygusal olarak verilen tepkilerdendir. Öte yandan sosyal anlamda diğer aile üyeleriyle iletişimin ketlenmesi, arkadaş ve akrabalarla olan ilişkilerin sürdürülememesi gibi tepki biçimlerine rastlarız.
Kayıp yaşandığında verilen bu tepkiler ve tepkilerin yoğunluğu elbette kayıp yaşayan çocuğa bağlı olarak değişmektedir. Çocuğun kayıp yaşandığında ve yas süreci boyunca verdiği tepkiler başta gelişim durumu olmak üzere pek çok faktöre bağlıdır. Çocuğun kaybedilen kişiyle olan ilişkileri, kaybın yaşandığı ortam ve çocuğun kaybedilen kişiye olan bağlılığı çocuğun yas süreci üzerinde belirleyicidir. Kronolojik yaş, kişilik özellikleri, kimin, ne şekilde ve ne zaman öldüğü, çevresindeki yetişkinlerin yas tutumu ve okuldaki öğretmenlerinin ve akranlarının ölüme verdikleri tepkiler çocuğun yas tepkilerini etkileyecektir. Çocuğun içinde yaşadığı kültür de yas sürecini belirleyen önemli etmenler arasında yer alır. Geçmiş yaşantısında benzer deneyiminin olup olmaması, dini inancı, Sosyal çevre veya medyadan kazandığı izlenimleri, ailevi, sosyal veya toplumsal desteğinin varlığı gibi birçok faktör çocuğun bu süreci yaşamasında etkilidir. Yas sürecindeki çocukların boylamsal çalışmalarla incelenmesi genel olarak çocuklarda yas tepkilerinin sözel ifadelerden çok fiziksel ve davranışsal alanlarda ortaya çıktığını göstermiştir. Her çocuğun ölümü algılamasının ve yas tepkisinin farklı olacağı unutulmamalıdır.
Ebeveynlerinden birini kaybetmiş çocuğu en çok endişelendiren şey kayıptan önceki yaşamlarının aynı şekilde devam edip etmeyeceğidir. Kayıp yaşayan bir çocuğun yas sürecini sağlıklı bir biçimde tamamlayabilmesi çocuğun kayıp yaşamadan önceki alışkanlıklarına dönüşüyle belirlenebilir. Çocukların ölümle ilgili tüm soruları sabırla cevaplanmalı, çocuk dinlenmeli ve duyguları kabul edilmeli, eğer çocuk iletişime hazır değilse konuşmak için uygun zaman beklenmelidir. Tüm bunlarla birlikte ölümün evrensel bir olay olduğu ve bir ceza olmadığı vurgulanmalıdır.
Aslına bakılırsa çocuklar ölümün farkındadır. Çevrelerinde çeşitli hayvanların ölümüne şahit olmakta, televizyon programlarında ölüm gerçeğiyle karşılaşmakta ve oyunlarının içerisinde ölüm konu yer almaktadır. Ölüm hayatın bir gerçeğidir ve çocuklarda farklı düzeylerde de olsa ölüm farkındalığı mevcuttur. Bu anlamda eğer çocuklarla uygun iletişim biçimleri tercih edilerek konuşulur ve ihtiyaçları olan bilgiler verilirse, yaşayacakları herhangi bir krize hazırlanmaları ve bu krizi atlatmaları kolaylaşacaktır.
Bursa Nilüfer Okyanus Koleji Rehberlik Birimi
Psikolog Eslem Hoşgör
Şu an herhangi bir yorum yok. İlk yorumu yapmak ister misiniz?